Hayal Şehir
İstanbul’um düş kırığı naz gülü.
Fütühat bestesi dudağa yara. İstanbul hayatın çekili tülü. Gamzesi merhem ya yaramı sara. Yedi naz yedi sır yedi tepede. Mahya minarede gerçeğin düşü. Yedi mana çınlar yedi küpede. Ayazında ısın yazında üşü. Her semt ayrı mana her mekan bir sır. Nice er evliya koynunda yatar. O bir efsane sır çözemez asır. Cümle sinelerde İstanbul atar. Sinan hayalini nakşetmiş ona. Mihrimahlar gönle düşen kor ateş. Her fani cihanda yaklaşır sona. Bu şehir tavrıyla sultanlara eş. Nedim bir taşına mülk feda etmiş. Paha biçememiş albenisine. İnce minareler semaya yetmiş. Yanmış ateşiyle binlerce sine. İstanbul zamanın solmaz gelini. Gamzesinde binbir hatıra saklı. Yıllar var yürekte dinmez enini. Tutsak etmiş nice gönlü ve aklı. İstanbul kâh ezan kâh sala olur. Uhrevi demleri sineye sarar. Fatih hayalinde cenneti solur. Vefa ikliminde mevlayı arar. Boğaz’ı turkuaz türküler söyler. Gümüş hayalleri saklar bağrında. İstanbul efsane bizi lâl eyler. Sevdası nakıştır gönül ağrında. Bu şiir burada bitmez bilirim. Daha nice mısra dize dizilir. İstanbul dilimde “anne sütü” im. Susarsam sükuttan bağrım ezilir. İstanbul vatanda vatan gülüdür. Asırlar elinde onun oyuncak. Akıla takılan naz kakülüdür. Fatih sinesinde hep uyuyacak. Bir semtini sevmek bir ömür ister. Erguvan bakışlı ela gözlü kız. Gizleme yüzünü bir kere göster. Çorak yüreğime katre katre sız. Ankara, 08.06.2012 İ.K |