HUZUREVİ EMİNE TEYZEM ....
Emine Teyzem’de, Huzurevinde,
Bir elinde tesbih , zikir dilinde, Kimseye karışmaz,kendi halinde, Yetmişine varmış, son demlerinde. Bizim Hanımla dost olmuşlar bugün, Deşmiş yarasını, bir hayli hüzün, İşittiğim en acıklı, masallar düğün, Ah Emine Teyzem, ne çok derdin varmış. Anam babam yokmuş,bilmem ben kızım, Düşündükçe kalbimde, dinmez ki sızım, Anasız,babasız da, zordur be kuzum, Ah yavrum kaderime, yanar ağlarım. Annemi bilmem ben, bırakmış beni, Soğukta bir camiye, terketmiş beni, Ağlarken bir amca ,tutmuş elimi, Ah kızım çekecek, dertlerim varmış. Kendimi bildim ben,buldum bu evde, Annem de,babam da, sardı sevgiyle, Büyüdüm serpildim,sıcak ilgiyle, Ah kızım bunlar da , erken baharmış. Bir gün acı kaza, ocağımı yıktı, Annem babam öldü,öksüz bıraktı, Vicdansız amcalar, karşıma çıktı, Ah kızım bu olan,ilk acılarmış. Verdiler birine, kıydı garibe, Bakmadılar benim, dengim mi diye, Çocuk yaşta kaldım, her yıl hamile, Ah çocukluk nedir, bilmedim kızım. Beyim ayyaş sarhoş,içer geceden, Bir kez ayık gelmez,eve erkenden, Dayak küfür bitmez,hergün keyfinden, Ah sağlam bir yerim, kalmadı kuzum. Babam annem yok ki,sahip çıkacak, Dayım amcam yok ki,elden tutacak, Teyzem halam yok ki,yaram saracak, Taşları bağrıma ,sarardım kızım. Geçmedi çok fazla, bir gece gitti, Azrail as.ona , kalbinden geldi, Evsiz yetimlerim, başıma kaldı, Yuvasız yurtsuz da, yaşadım kuzum. Ev sahibi zalim, durmadı üç ay, Manav kasap bakkal ,kovalar her ay, Komşular getirse de,aç nasıl doyar? Çöpten ekmekleri,topladım kızım. Aç sefil yaşadık ,burda yıllarca, Okudu çocuklar,bitmez acıyla, Açtırmadım bir el, konu komşuya, Sildim süpürdüm ben ,evleri kuzum. Okudu oğlanlar,doktor, mühendis, Kızlarım hemşire, biri stilist, Küçük oğlum oldu, ünlü bir artist, Hepsi de kariyer, yaptılar kızım. Değişti sonradan, beğenmez beni, Hiç bir konuda da, sormaz fikrimi, Para pul gani de, bilmez helali, Dinden diyanetten ,uzaklar kuzum. Tek başına kaldım ,boş dairede, Her gün eve gelen ,bir hizmetçiyle, Bir günden bir güne, almazlar eve, Torunu torbayı, özledim kızım. Eve alsanız da,bir rahat etsem, Çocuklarım gibi,torunu sevsem, Arkadaşım gelse, birer çay içsem, Yalnızlık çok zormuş, inan ki kızım. Kızım olmuyor ki, dıştan bakmayla, Bu yaşımda lazım,sıcak bir yuva, Yerleştirin dedim, Huzur evine, Merak edip beni,durmayın kuzum. İşte bak beklerim ,burda eceli, Nerde nasıl gelir,belli değil ki, Bayram da çocuklar, öper elimi, Bayramdan bayrama, bekliyom kızım. 04.06.2012//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU |
Çocuklarım gibi,torunu sevsem,
Arkadaşlarımla birer çay içsem,
Yalnızlık çok zormuş a güzel kızım.
* * *
Kızım,olmuyor ki dıştan bakmayla,
Bu yaşta lazım bana,sıcak bir yuva,
Yerleştirin bari bir Huzurevine,
Merak edip beni,durmayın kuzum.
* * *
İşte böyle,beklerim burda eceli,
Ne zaman,nasıl gelecek,değil belli,
Bayram da çocuklar gelir öper elimi,
Bayramdan bayrama bekliyom kızım.
04.06.2012-Kırıkkale
Ana hakkı, ne zordur anlayana
ona bakmayan gelinlerde birgün kaynana olmayacaklarmı acaba...?
Hüzün ve acı dolu güzel bir hayat hikayesinin şiirleştirilmesi harikaydı
Kalemine sağlık
saygılar selamlar