HUZUREVİ .....Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 1998 Yılında bir pazar günü seyrettiğim Baykuş yollarda proğramında yolu bir Huzurevine düşen Baykuşun konuşmalarını şiire taşıdım.Emine teyze-Haşmet Amca- H.Ahmet ağa ve huzurevi şiirleri ni yazmama vesile oldu.Tamamen yaşanmış gerçek hayatttan alınan hikayelerdir. *Resimler internetten alıntıdır,hikaye ile ilgisi yoktur.
Bugün vardım yine, Yozgat Huzurevine,
Yaşlı Hasan amcayla, teyzeleri görmeye, Müdür Beyden istedim,bizi tanıştır diye, Başladı Hasan amca, hayat hikayesine. Hepsinin derdi aynı,senaryolar farklı, Kimi oğlandan kimi, iki kızdan davalı, Yalandan yüzler güler,yürekler yanmış dağlı, Dinledikçe diyorum,burada lazım olmalı. Hasan Amca ağlıyor,hiç yokmuş oğlu kızı, Vermemiş Hz.Allah,böyle belki hayırlı, Evlenmiş mutlu yıllar geçirmiş uzun hayli, Ölüncede hanımı,tatmış ağulu aşı. Ağla Hasan Amca,ağla biraz açıl sen, Hakkında yazılanlar, hayırlı ah bir bilsen, Çocuktan mallarından, sen sorumlu değilsen, Cennette isterim ki,çocuk olsa sevinsen. Biraz yaşlı Teyzemiz, oturuyor iskemlede, Bir ayağı kırılmış,sarılmış inlemede, Yanında bir kasketli, Amcamız beklemekte, Meraklandım ben niye, Teyzem çok ağlamakta. Haydarmış onun adı,ağlayan o Amcanın, Ağaymış bir köyünde,zenginmiş Yozgat’ımın, Sayısı bilinmezmiş,koyun sürüyle atın, Başından geçen çokmuş ,acıklı ve de çetin. Allah verdi bana bu, hanımdan altı kızı, Köylük yerde olmaz ki ,bekler bizi arazi, Altı kızımdan sonra, aldı beni bir sızı, Gezmedik yatır türbe, koymadık inan Hocam. Yedi tosun adadım,önce Yüce Allaha, Bir oğlan versin diye,yeter ki Rabbim bana, Kabul oldu duamız, kavuştuk biz oğlana, Kestim de kurbanları, köye yedirdim Hocam. Büyüdü koç civanım, yetişti oldu yiğit, Okumaz yedi içti,dal altı oldu söğüt, Askerlikte zorlandı,bırakıp kaçtı yiğit, Evlenir akıllanır ,dediler inan Hocam. Oğlana aldık bizim, hayırsız bu gelini, Belli değildi baştan, bozukmuş onun sütü, İlk zaman anne baba, sevdik güzelce onu, Bilemedik sonunda,oynadı oyun Hocam. Oldu bir kaç kız oğlan,bizim gelin hanımdan, Yıllar geçti başıma, kesildi sanki Sultan, Hanıma laf söyledi,bir de hiç utanmadan, Önce yemeği sonra, ayırdık evi Hocam. Bilemedik ver dedi, verdik biz tapuları, Kızlara mal verilmez,söverdi köyün halkı, Her şey değil mi ki hep ,sonunda onun malı, Aman iyi olalım, katlandık inan Hocam. Geçince ipler eline,bizi aldı eline, Sıktı da sıktı bizi ,ezdi hep ölesiye, Haydi çıkın da gidin, buradan dedi bize, Yetmedi hanımıma, vurdu kürekle Hocam. Kırık bacakla hanım,nereye nasıl gider, Hayırsız gelin oğlan,durmaz bize zulmeder, Çektiğimiz çile doldu,artık bu kadar yeter, Allahım çıkış yolu, ver dedik inan Hocam. Kızların yanı varsak, kalmadı inan yüzüm, Damatlar iyi olsa ,elin oğludur yavrum, Bir tas çorba için de,olamam artık süzüm, Rabbim bir kapıyı aç,gülsün dedik Hocam. Dostlarım bağışladı,eldeki son tapuyu, Kalınası yer değil , aratmaz bizim köyü, Bir daha kine Hocam,bulamazsın sen bizi, Sayılı nefes biter,gideriz belki Hocam. 03.06.2012//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
Hayatın baharı kolaydır ama çabuk geçer
Hazanı zordur hocam
Güvenme dünya malına
Ne oğluna ne kızına
Allah hayır etsin hocam
Yüreğinin sesi daim olsun diliyorum