SES
Günlerce ne gördüm ne de kimseye sordum,
’Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!’ diyordum. His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kanatlı Bir taze bahar alemi seyretti felekte, Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te, Akşam!.. Lekesiz,,saf, iyi bir yüz gibi akşam!.. Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç cam; Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Küçüksu, Ardında vatan semtinin ormanları kuytu; Bir neşeli hengamede çepçevre yamaçlar Hep aynı tehassüsle meyillenmiş ağaçlar Dalgın duyuyor rüzgarın ahengini dal dal. Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal. Bir lahzada bir pancur açılmış gibi yazdan Bir bestenin engin sesi yükseldi boğazdan Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla, Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla, Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi: Görmüş ve geçirmiş denizin kalbine sindi. Ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandım. Tekrar o alev gömleği giymiş gibi yandım, Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde, Bir kanlı gül ağzında ve mey kasesi elde; Her yerden o, hem aynı güzellikte göründü, Sandım bu biten gün beni ram ettiği gündü. |