Bir Masal Hemşiresi
tiryakisiyim çürümüş ahşap pencerelerin
hep eskirken en diri rüyalarım bile olmadık bir tende beklenmedik bir sükunet saflığı elleri titrer mi sevdiğim hemşirenin ruhumu neşterle yararken, teni kapalı korkma hemşire düş kanseriyim erken tedaviden çok uzak gittikçe yayılıyor yalnızlık hücrelerim sen git bit pazarından bana sihirli bir asa al ucuz olsun - az kullanılmış olsun -aşık’tan temiz olsun en son büyünün son kullanma tarihine de bak sonra bir de paslanmış bir sinema filmi getir bana şey olsun filmde iki aşık birbirine doğru koşsun sahil kenarında öyle ağır ağır, düşçekimsiz bir ortamda "son" yazdıktan sonra da koşsunlar televizyon kapandıktan sonra da koşsunlar öyle ağır ağır ve kavuşamadan aklımdayken bir de yeni mahsul bir masal al bana şu prensesin kurbağayı öptüklerinden değil zaten hastayım sonra siğil filan çıkar hayallerimde peter pan gibi uçanlardan da alma bende yükseklik fobisi var - delik deşik bir kalp var rapunzelli olanlardan da alma nereden bulurum sonra istediği tonlarca şampuanı sen sonu olmayan, kendi halinde mülayim bir masal al hiç anlamayalım mutlu mu mutsuz mu bittiğini devamını bekleyelim ergen bir heyecanla elimizde zehirli bir kumanda kimsesiz bir masalın izlenme oranlarına bakalım hemşire kim çekti mutluluğumun fişini bak yine imge yetmezliği yaşıyorum kuruyor kalbim acil mavileşmiş ayrıntı takviyesi lütfen yoksa bedenimin üstünde filizlenecek bu sendromlar hemşire kürekleri daha kuvvetli çek yoksa arzularımıza çarpacağız tüm siyahlığımızla sen bu dalgaları şimdilik başka bir denize enjekte et ve bir de bana yeni doğmuş bir liman getir çok yoruldum bu metruk çarşafların üstünde hem mürettebat da memnun değil bu ayrılıklardan hemşire söyle bana neden bu hastanenin vampirleri sadece düş emiyor sen en iyisi tut gözlerimden çırılçıplak bir tünel keşfet bana ve en derin yerden taburcu olalım birlikte sonra yine üflenirse bir daha sur olmadı geri döneriz - ihtirasla sıvanmış cümlelerimizle... Oktay Coşar |
harikasın şair.
zamanında yetişememişim bu şiire
affola.