Memleketlim.Öğretmen okulu birinci sınıf, ne erkek ne bayanım. Bilmiyordum komünist olduğunu edebiyat hocamın, Kompozisyon dersinde tasvir yapmam istendi, Emmi, dayı, Ali, Veli, ya da herhangi bir adamın. Bir kişi tanıyordum, ben de onu yazdım. Rüşvetle köyün bütün tarlalarını, Köylüye harçlık olan, yeşil meralarını, Akıllıca, gizlice kendine tapulamıştı. Babamdan, tokat yedim, bende şafak atmıştı Adım da komüniste çıkmış benden habersiz. Zira amcam imamdı, hocalara nasıl laf atardı edepsiz? İkinci sınıftayım, okul birincisiyim, Matematik hocası Aynur’un gözdesiyim. Elimde, “Necati Septioğlu’nun, Severek okuduğu, o yaşata her çocuğun, "Bozkurtların Dirilişi “kitabı var. Ülkücüyüm diye okulu etti bana dar. Dördüncü sınıfta kampla ödüllendirildim. Her öğretmeni de kutsal biri bilirdim. Din dersi öğretmenim görünce beni, Dedi "gâvur olarak mı görecektim seni”? Felsefe hocam yazdığım bir şiirle "Kürt" diye damgaladı, Böylece Çerkezliğim bir güzel rafa kalktı. Öğretmen olduğumda ilk gelen müfettişten, Ülkü-Bir’e üyeyim diye başarısız raporu aldım cepten. Bende külhanbeyi yüreği var, Şikâyet ettim ama değişmişti iktidar, Sağcı müfettiş geldi maaşla ödüllendirdi, Mahsuni’nin konserine gittim diye köy muhtarı delirdi. Ramazan orucunu tutmayan dostlarıma, Öğle yemeği için sokağa çıkmıyor ya Çerkez tavuğundan bir parça pay ayırdım. Dinsiz öğretmenlerin yoldaşları sayıldım. Umutsuzca doğruyu tek kalsam da kayırdım. İnadına kategorize ettirmedim kendimi, Elliyedi yaşında hala anlatamadım derdimi. Ne yazık ki ülkemiz, iştah açan bir pasta, Bir potaya sığarsak hevesleri kursakta, Kalacak diyerek bizi bölmek isterler. Bölünmeyiz dedikçe nasılda diş bilerler. Ben herkese benzerim, ama sadece benim, Sen de boş ver kederi, ÖZ BE ÖZ MEMLEKETLİM. |