Yitikler Çıkmazı
-Quo Vadis?
-Kendimi bulmağa... Ellerinde şaraplar tutuşuyor Mecnunsun Leylanı arıyorsun hep diplenen kadehte İğreti gülücükler kondurup dudaklarına peşpeşe Laleliden İzmire selamlar veriyorsun. Yaşantını geçmişte unutmuşsun aranışın bu yüzden Seni kaç kez kayıp bürolarına kendini sorarken yakalıyorum Paris-İstanbul trenine kaçak binerken Beyrutun esrar tekkelerinde sızarken yakalıyorum. Şimdi ağlarsın, herkeslerden başkaca ağlarsın İzmirlere Gerçi kimseler görmedi, o bile görmedi gözlerinin yaşını Ama ağlamak yanakları ıslatarak olmazki sade Bunu bir ben anladım, Tanrı daha anlamadı. Yeter diyorum dinle beni, bu sokak çıkmaz sokak Bir elinde kadehin konuşuyor bir elinde kanlı bıçak Dinlemeden yürüyorsun sendeleye sendeleye Bırakıyorum artık peşini,var git nereye istersen ’Haydar Haydar günah senin bana ne’ Bana gelince: Ben yaşanmadan eskiyen dünlere küfür okuyorum Beşik yıllarıma üç sıra,çocuk yıllarıma altı Bugüne dokuz sıra okuyorum gelecekte bütün umudum Çünkü geçmiş geçmiş değil yaşanmış olmalıydı. Ne yapmam gerekti bilmiyordum tutunacak dalım yoktu Kırsam bütün zincirleri açıkta kalırdım Belki diyordum bir sabah güneş belki böler uykumu Ben o zamanlar Düzce’de küçümen bir kızcağızdım. Şimdi çığlar gibi büyüyen hıncımı alıyorum bilin Gözlerim faili meçhul cinayetler işliyor Kanlı cesetler çiğniyorum mola vermeksizin Tolga durup durup sadistliğimi söylüyor. Sahi hangi çağda hakkı verilmişti Sezarın Altmışyedi ilimizde beni sevenler varsa Bana ah edenler,yalvaranlar varsa Ve ben sevemiyorsam kimseyi kendimden özge ’Haydar Haydar günah benim sana ne’ Lütfü kantinde Rodinin Düşünen Adamı Bilmiyor oysa ki düşünmek yasak Kendini nerde kaybetmişti bir bilse Bir bilse sanıyor ki hemen bulacak Çinkoyu eriten şarapları Yorgonun derdini eritmiyor Süheylayı her gördüğünde çoğalıyor özlemi Beş yıl önce kaybetmişti kendini hiç değilse bunu biliyor Dön beş yıl önceye bul kendini diyorum hayır diyor gözleri. Ne denli yakınsa aradıkları - bakışları o denli donuk Herkes kendini bir başkası sanıyor Hepsinde bir tedirgin soluk Unutmuşlar - hiçbiri kimliğini bilmiyor. Neden mi diyorlar koşmamız şaraplara / bulmak Bulmak kendimizi çizginin ötesinde Dört yol ağzındalar ama ne var ki yollar salkım saçak Bulurlar mı bilmem bir adım yürüyüşe iki mola vermekle Bulamazlarsa bile Haydar Haydar günah onların kime ne? |