Ufka Damlayan Alınteri
Ası adın neydi - unutturdun
zaten ben sana hep Abbas diyordum bir ayağın eşikteyse, tetikteydi diğeri hep. Evet Abbas, Abbas yolcu yine hangi iklime böyle - hangi mevsime bu kez hangi serüvene olacaksın özne. Çözülüp bin sevdadan bir mavi uğruna dolaştın her çağı karanlık sayfalarını kargılayıp, kargışlayıp dünyanın İNSAN için - yeniden yeniden - İNSAN durma sefer eyledin, MUT dedin, UMUT dedin ne çok sevdim seni ben, ah sen bunu hiç bilmedin boşladın gönül yurdunda ocağı, kucağı. Gurbetin soykütüğünde yazılıdır adın. Seyir defteri, zirve defteri kaçıncı bu, kaçıncı cilt Abbas UFKA DAMLAYAN ALINTERİ Çölde ARUZ yürürsün, kervanın kumda KUMA - müstef’ilün failan - her sahrada bir vaha bulursun mutlaka ama bulunduğun her yer sana uzak... Böyle gidip gidip nice - sonra ki eyvah yine aynı noktaya varmak ve görmek işte : barış çubuğunun bir ucu silah tanımla - yorumla - anlatımla olmaz hüsranı yaşayan anlar ancak. Acının ve gecenin rengi siyah diye yolları astarlama ömrüne siyaha inat - kendi içinde değilse nerde aradığın SABAH... |