Tunçtan Bir Yalnızlık
ilk o geldi rıhtıma demirlediği umutlarıyla
durdu. artık yaşamaktan yoruldum diye yanıtladı oğlunu ufku izledikçe sonsuzluğun çizgileri yerleşirken alnına uykusuzluk, soluğunu kesen öksürük nöbetleri ve kan sığ sularında tekneler yüzdürdüğü kasaba: bodrum, her insan bir bodrum burada bir yalnızlık kalesi ve poyraz poyraz olmalıydı uykularımın son limanı de oğul, kimin ağına takıldı ki mutluluk, kimin çekilirken deniz ağlardan. tunçtan bir yalnızlık kalesi babam gözleri çakır. |