Gölgesi
hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim
kimi mutluluktan derdi kimi umutsuzluktan bense bilirdim senin gibi, yıllar öncesi alnımda seken bir kurşunun parlamasından alnımda seken o kurşunun beni hayata bağışlamasından (durur izi sol üst köşesinde alnımın yaşama atılmış bir çentik gibi) hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim güneş doğudan doğardı sırtımı ona verirdim güneş batıdan batardı sırtımı ona verirdim tepede yükselirdi güneş her öğle vakti bir saçak altı bulur beklerdim uzasın diye gölgem - uzardı gölgem uzasın diye gölgem - uzardı gölgem (gölgem uzundur günahlarım gibi gölgem uzundur günahlarım gibi) öyle de denir - ki doğrudur: gölgesi uzun olur hayata kısa gelenlerin gövdesi. istemekle, insanın başına gelmesi arasındaki fark! işte bu: hayata kısa kalan bir adamın uzun gölgesi. |