İstanbul Mektubu
Bu şehir bıraktığın gibi Hasan.
Martılar Yine öyle ürkek, İnsanlar cesur, Deniz bâzan yeşil, bâzan kurşunî Liseli gençlerin selâmı var Yeni bir çete kurmuşlar soygun için. Çapkın hırsız emekliye ayrıldı. Vapurlar naylon külot taşıyor Akdeniz’den. Torpilsiz evlere baskın berdevam Formalı öğrenciler yakalanmış geçenlerde Evli kadınlar yakalanmış. Yatakhaneye oğlan kapatmış kolejli kızlar Üç gün misafir kalmış. Bu şehir bıraktığın gibi Hasan. Câmilerde yine kandiller yanar Ramazanda. Duraklar boyunca kuyruk, Sokaklar boyunca şen-dul. Ocaklar, bucaklar, kucaklar açılıyor Yine öylesine güzel İstanbul. Her şey bıraktığın gibi Hasan Ada’sı, Moda’sı, Şişli’si Naylon boynuzlusu, altın dişlisi Ahmed’i, Mehmed’i Hâlâ aynı oyunu oynuyorlar Repertuar değişmedi. Takvimler değişti ama Hiçbir şey değişmedi inan. Eyüp Sultan’da dualar ediliyor Vampirler kan emiyor çocuklardan. ’Boğaziçi şen gönüller yatağı’ Turistik oteller güzel. Turistik otellerin odalarında Et pazarları kurulmuş yine. Koyun eti, ceylân eti Öküz eti, manda eti Yavrukuzu eti var Müzikle sevişiyor bugünkü İstanbul Aşkın bereketi var, Hasan! Başka ne yazayım, yeter bu kadar İstanbul bıraktığın gibi Martılar ürkek İnsanlar cesur. Deniz bâzan yeşil, bâzan kurşunî |