Gül Masalı
Su üstünde katmer katmer naz yüzer.
Zarafetin remzi olur gül misal. Edasıyla sevindirir ve üzer. Mahşere dek anlatılır bu masal. İnce hayal inci dizer hayale. Gamzesiyle aydınlatır zamanı. Gökten rahmet gibi düşer de ele. Itırıyla sarar yaşanan anı. Her misal ondaki visale erer. Yusuf’un rüyası Züleyha değil. Ferhat dağı deler billur su derer. Böyle aşk önünde huşuyla eğil. Rüku gökten inme secde de öyle. Meleklerin nazı arza karışır. Ateş mi ney sesi dokunur böyle. Gönüllerde miraç gamla yarışır. Suyun sırrı katre katre mucize. Akar parmaklardan çöl sıcağında. Müşrik hesap günü düşecek acze. Gönül gül nihalin ipek ağında. Sükutun manası gülde şerh olur. Lâ’dan sonra yokluk varlığa müjde. Hazan mevsiminde âşık gül solur. Hasretini söndür gül suyu süz de. Nazın özetini çıkarır dudak. Buse karanfilden çağa sızan sır. Mahşer günü beyaz olmalı duvak. Taşımalı gülün hüsnünü asır. Bir çöl gülü çağa mührünü vurur. Gülüşü tebessüm tevazu dağı. Gül kokan nefesi şirki savurur. Gönlü inci elmas iman sadağı. Çöl güler gamını unutuverir. Ayağı kutlu yâr ayak basınca. İnanç yeşerince küfürler erir. Yedi askı sözü çağa asınca. Melek kanadında rahmet kokusu. Öksüz ve yetimdir bize sevgili. Narin parmaklardan harf harf oku su. Şenlensin hasretin yöresi ili. Bu masal dudakta gül yarasıdır. Gönülde ve dilde selam hep ona. Su üstünde yüzen naz darasıdır. Sonsuz zamanlarda ermez o sona… Ankara, 02.06.2012 |