AÇIKLAMA

Bu günlerde işlerim aşırı yoğun olduğu için pek zaman bulamıyorum deftere girmeye ama olanı biteni takip edebiliyorum. Son günlerde yaşanan tatsız bir olay canımı sıktı desem yalan olacak ama haksız yere itham altında kalmak istemediğim için ortada dolaşan bir yalanı aydınlatmak için yazma ihtiyacı hissettim.

Konu aslında benim için son derece masumdu ama işin içinde farklı bir iş olduğunu bilmediğim için masum diyorum neyse anlatayım ve rahatlayayım. Defterden değer verdiğim ailemin tanıdığı evimizde bizi ziyaret eden bir dostum bilgisayar kullanma özürlü olduğunu söyleyerek benden yardım istedi bana facebook şifresini, msn şifresini ve defterdeki şifresini 29.05.2012 saat19:30 tarihinde verdi bir kaç mesajı okumamı istedi ve yapılması gerek şeyleri söyledi ve ben istediklerini yaptım. 30.05.2012 saat 15:00 da şifresini tekrar değiştirdi buraya kadar her şey iyi ve hoş ama benim yazılımlardan gördüğüm ve aldığım duyumlar sonucu bu dostun yazdığı bazı mesajlar bana mal edilmiş. Bende bu oyuna dahil olmak istemediğim için bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Benim yazacaklarım var ise kendi sayfamdan çekinmeden yazabilecek kadar yürekliyim. Kimsenin eteğine sığınma ihtiyacı hissetmedim. Gelelim diğer konuya edebiyatta üye olan can arkadaşım Seher_Yeli ve ben aynı kişilermişiz birde bu iddia varmış. Beni çok güldürdü, bu insanlar seslendirmedeki ses tonu farkını algılayamayacak konumda mı acaba? Birde kısa süreli bir süre ufak bir kırgınlık yaşadık ve bu kırgınlığın yalan olduğunu söyleyenler var. Nedir bu bizimle ya da benimle alıp veremedikleri sorun neyse benimle görüşebilirler inanın benim kimseyle bir sorunum yok olamazda.

Oh be rahatladım en azından beni saçma sapan entrikalarınıza ve oyunlarınıza alet etmeyin lütfen.

Bir saat yelkovanı ve akrebi çalınan
Hayat kadranında asılı kalan
Bulut kümelerinde yazılırken baş harfleri
İsimsiz yalanlarda adı yankılanan
Umursamazsa sevdiklerinin yokluğunu
Kaybedecek bir şeyi kalmamıştır hayatta
Dünya dönüyorsa kendi ekseninde
Başı dönmeden ayaktaysa
Gecelerden korkar olduysa karabasanlar
Azrail bir köşede burun çekerek ağlıyorsa
İşte o zaman insanlık ölmüştür



Fahişe ruhlar hüküm sürüyorsa
Dilden her dökülen kocaman bir yalansa
Aklanmak için atılıyorsa iftiralar
Kuruluyorsa kalleş oyunlar
Yaşanmışlıklarınla kendini acındırıyorsa
Adını sanını bilmeden gıybet ediyorsa
Güzelliği ile övünüp kasım kasım kasılıyorsa
Bir sivilceyle yok olacağını unutuyorsa
İşte o zaman ölmüştür insanlık



Sevinebiliyorsa dostunun hüznüne
Yüreğini sızlatmaz olmuşsa sokak çocukları
Onlara tiksinerek bakabiliyorsa
Gözlerden akamaz olmuşsa yaşlar
Yağmurda ıslanmış kediye bir tekme vuruyorsa
Boş ver okumasın kızlar
Evlilik pazarında satılsın diyorsa
İşte o zaman insanlık ölmüştür



Çernobilde yok olan hayatlara gülümsüyorsa
Katledilen yavru fokları heyecan ile izliyorsa
Ekmeği çöpte arayanlara kibirle bakılıyorsa
Tinerci çocuklar av edilip kurşunlanıyorsa
Ana rahminde bebek darağacına çekiliyorsa
Melek görünümlü iblisler baş tacı yapılıyorsa
İşte işte o zaman insanlık ölmüştür başımız sağolsun