O GÜNDÜ
Önce renkler belirdi odamda
Sonra sabah girmişti Hiç unutmam Tam uyandığım andı Gün saati mi, kum saati mi Neydi bilmiyorum Her şeyi bir başıma yaşadım Dokundum isminin ilk harfine Issız yollarımdan yürüyüverdi Rüzgar ateş gibi dolanıyordu Soluğun, kokun Tan yeni atmış Ormanlar gerinmiş karşı dağlarda Seslerini duydum açılan yaprakların Sürüler halindeydi Gölgeli gözlerinin üstünden Birden ne çok kuş havalandı Bulutlar silkindi mavinin içinde Çizildi gökyüzü Adın yine kaçak, adın en gizemli Bir karıncanın kuytularda beslediği Bal ışığıydı Sabahın içinde ovaların teri Ama nehirler Ki sonsuz nehirler Bakir toprakların, killi deltaların Arasından geçerken Bundan sonra düğümlenip akacaklardı Kaç yıl geçti aradan Bilmiyorum, o gün gelmişti hüzün Issız bir kış gibi aramızda Değişmeyen iklimini yaşadı |