istanbul'u seyrediyorum
istanbul’u seyrediyorum gözlerim alık
bir keşmekeş gözümü zedeliyor yürüyenlerden daha yavaş yollarda araçlar sağda solda kavga dalaş kap kaçlar ortalıkta yorgun mutsuz çaresiz ve korkulu bir kalabalık istanbul’u seyrediyorum gözlerim alık istanbul’u seyrediyorum gözlerim alık çocuklar oynuyor asfaltlarda köşe kapmaca birdirbir ve kovalamaca arabalarla bilgisayarda cinayet işleyip seks yapmadıkları zamanlarda karaköy’de eminönü’nde işportacılar çığlık çığlık istanbul’u seyrediyorum gözlerim alık istanbul’u seyrediyorum gözlerim fal taşı işlevini çoktan yitirmiş kapalıçarşı çin malı denizi mahmutpaşa mürteci dolu avlular gökdelenler yükseliyor ayazağa’dan durmadan yenilenen kaldırımlarda ithal granit taşı istanbul’u seyrediyorum gözlerim fal taşı istanbul’u seyrediyorum kulaklarım tıkalı hayalimde yıllar öncesinin büyülü güzelliği paşalardan yuppilere hortumculara babalara devrolmuş yalılar işgal altında kıyılar.. güzelim deniz halka kapalı istanbul’u seyrediyorum ruhum metalik ezanlara tıkalı istanbul’u seyrediyorum gözlerim şaşı tinerciler yankesiciler değnekçiler tabanca magandaları bir genç düşüyor yerlere kanlar içinde bir şey yayılıyor yere ümitleri olmalı analarda dinmeyen kanlı gözyaşı istanbul’u seyrediyorum gözlerim şaşı istanbul’u seyrediyorum gözlerim yaşlı bir şehir can veriyor gözlerimin önünde düzgün bir yapı var mı göremiyorum sokaklar evler emin mi bilemiyorum yeni alışveriş merkezleri yeni sur – siteler yapılıyor yok oluyor su havzaları ormanlar kapılıyor facia anlatılamıyor kelimelerle böyle bir kepazeliği hayal edemiyorum istanbul’u seyretmek istemiyorum istanbul’u katledenlerden nefret ediyorum (18 ocak ’07) (büyük usta orhan veli kanık’ın olağanüstü güzellikteki ’istanbul’u dinliyorum’ şiirinin bir 2007 versiyonunu yazayım dedim. çok sevdiğim büyük ozanın affına sığınarak) |