Cehennemden kaçış yok
kayıptı yetkililer.. insanlar yakılırken..
yüzsüz, ilkel demeçler.. sinsi dönek ve kaypak.. utanç mahkemeleri.. ortalık yıkılırken.. yeniden yandı canlar.. alev alev madımak. katillere pısırık, halkına küstah bakan bu nasıl vali, savcı? bu nasıl polis olmak? bu nasıl bir yargıdır? bu nasıl bir başbakan? katliam olayından “halka hayırlar” ummak! her şey gözler önünde.. rezillik “tekbir” beyan! masumlar kıstırılmış.. itin elinde tokmak! dinsel avazelerle yandı otuz yedi can bu nasıl devlettir ki, işi uzaktan bakmak? ey hakimler, bakanlar, haydi görelim sizi.. tek birinizde yok mu bir kibrit veya çakmak? ey, kınalar yakanlar, yakın bir yerinizi anlarsınız muhtemel, nasılmış insan yakmak! bu iş asla kapanmaz.. elbet sorulur hesap, serbestken bir çok alçak, kolay mı hiç katlanmak? nara atarken yobaz.. kına yakarken kasap, elbet onları yakar, bir gün mutlak madımak! 13 mart salı 2012 |