YATIYORUZ İŞTE NEDENSİZCE
Gece..
İki hece.. Mahpushane Dört duvar, bir pencere.. Kapının yanında duran Boş bir masa. Masada bir sürahi, boş bir bardak. Bir de kalorifer peteği var.. Isınmam için Eksi yirmi beş derecede.. Kolunda bir tek kolluklu asker, Onbaşı diyorlar.. On adamın başıymış.. Ben on adam eder miyim? Bilmiyorum.. Amma.. On adam duruyor kapımda.. Nöbette.. Nerden düştün, Neyden yatıyorsun deme.. Yatıyorum işte.. Nedensizce… Gece.. El ayak çekilince.. Kaloriferler sönünce Uyumaya çalıştığım kampette. Hayata tutulmaya çalışıyorum işte. Bu eksi yirmi beş derecede.. Hayalinle ısınıyorum.. Hayalin ısıtıyor beni… İtibar dediklerinden kaldıysa bende.. Onu korumaya çalıyoruz işte.. Nerden düştün, Neyden yatıyorsun deme.. Yatıyorum işte.. Nedensizce… Gece.. Olmadan yatırıyorlar, Sabahları erkenden kaldırıyor Başıma diktikleri asker. Birde caka satıyor… “Burası ana kucağı değil” diye.. İki dilim ekmek, bir dilim peynir, Kahvaltı ediyoruz, Birkaç siyah zeytin ve Buz gibi olmuş bir çay ile.. Nerden düştün, Neyden yatıyorsun deme.. Yatıyorum işte.. Nedensizce… Gece…. Olmadan önce… Ne zaman çıkacağımı soruyorum.. Mahkeme’de diyorlar, mahkemede Mahkeme ne zaman söylesene.. Sesim duvarda yankılanıyor da.. Ses yok askerde… Sucumu bilseydim, Savunmamı verirdim elbette.. Suçluysam, Sucum varsa Yatarım… Paşa… Paşa.. Amma… Nerden düştün, Neyden yatıyorsun deme.. Yatıyorum işte.. Nedensizce… Sarayburnu’nda Akşam… |