AH GÖNLÜMİçim alev, alev yanıyor, açamıyorum, Sanki öyle bir yükü, kaçamıyorum, Deniyorum, dertleniyorum, saçamıyorum, Yoruldum inan ki, artık bakamıyorum. Beni ben yapan faktörler hala ayakta, Beni benliğimden uzaklaştıranlar bir odakta, Meçhuldeyim sanki yaşadığım mekânda, Bilinmeyenler neredesin yapış yakama. Dostluklar artık menfaate dayanıyor, Yoksa gücün bakarak için yanıyor, Dermanın tükenip halsizlik sarıyor, Bilinmeyenler her an beni kuşatıyor. Aklım, mantığım, azmim elbette var, Yoksa mesnetli bilgi neye yarar, Manasızca devamlı koşmak beni yorar, Mihengim neredesin gel beni sar. Dava diye bağlanarak dem aldığımız, Her şeye o gözle bakarak savunduğumuz, Ön yargıdan beslenerek, tebliğ sandığımız, Neredesiniz, söyleyin dayanaklarımız. Her zaman inandık ve teslim olduk, Neticesinde yalnızca bizler solduk, Dağıldık, şevksiz denize daldık, Öğrenmek ne demek, yılana sarıldık. Her zaman mı bir kurtarıcı bekleyeceğiz, Kolayı rahatı ne zaman terk edeceğiz, Sen kendin olmaya çalış yeter artık, Aklın, mantığın, senin için bir azık. Rab derken açziyet ve sükûnetini, Hak derken zulümden uzak adaletini, Peygamber derken sabır ve metanetini, İkmal et sanki hava gibi, su gibi. Mustafa CİLASUN |