Ayrılığa yazgılı kadereBak ! Yağmur yağıyor deniz gözlerine İstanbul yine ıslak Yine aciz Tarihin küflü defterlerinde Suya düşmüş kırık dökük harfler Boğazın mevsimsiz silüetlerinde Meydan okurken sessizlikler yine aşık... Bir ben ağlıyorsam Ayrılığa yazgılı kadere Bir ben yanıyorsam aşkın ateşinde Susuyorsam kendime Haykırıyorsam adını ömrümce Bir ben eriyorsam Güneşin öteki yüzünde Yürüyorsam Yalın ayak ateşe Bundan sanane!.. ...Bak! yine dilimi burdu Kayıp lehçelerin imansız tadı Bundan ötürü... Sen var git yoluna Biraz hüzün biraz ekmek kırıntısı koy Şiirlerinin kenarına Bir kanat çırpınışı Ben doyarım evelallah Doyumsuz aşkın girdabında Koca bir şehir bıraktın aynalarda Anamın ak sütünden sağma Mavinin duası Bulutların kokusu avuçlarımda Pervasızca vururken akrebin ısırganlığına Derdime deva olur Gözlerinin kara koyusu Kızgın lavlarda yıkanır Dudaklarımın harabeleri Isırdıkça nefreti Ağız boşluğuma yayılan Hasretin narı Gidişine değildir elbet Ezberlediğim küfürlerin Asıl niyeti… Kan kokusu! Bileklerimde sanat Kus şehadetimi heyhat Kes! Alnından yokladığım kınalı ellerimi İmgeler karıştı boşluğa Yağmurlar beyhude Kıyama durdukça toprak Varlığınla haşrolacak Usumun mabedinde Kırılgan rüyalar Zamanın gün sesi Her saniyesinde Yüreğim aşkına amade Pervane olmuşsam Sol yanımda unuttuğun küllerine Bundan sanane!.. Sen var git yoluna Ben nefes nefes Cehennemi taşırım omuzlarımda Ne de olsa Cennet ayaklarımın altında… (( hüzün )) |
UMUT ve DOSTCA