Otuz Yaş
hep soruyorum
bir insanın kaç hayat hikayesi vardır ve yalan olan hangisidir unutup yıllarca sıcak kalan duyguları nasıldır bir şehri yeniden düşünmek denizin kızarmasını işkencede kaybolanları kazıklı yolları başka ve aynı olan kimliğimizi şehir yıkılırken üstümüze tüm caddeleri ve sokaklarıyla yutarken alışkanlıklar insanı ve değişirken sokak adları kim güvenir büyüye su falına, vadeli mevduata tabii ki yalnız kendime inanıyorum inançların en değişmez olanına jestler ve bakışlarla oluşan dile on emrin sonuncusuna kamuya ilişkin ehliyetim yok kollarım arkadan bağlı uydurma aşklar ve mutlu evlilikler bana yakışır hayatın sakin sularında beklerken müdür çocukları nasıl sınıf geçer budur benim merakım burnumu karıştırmak ve doktorculuk oynamak yanılmadınız, çoktandır yalnızım |