Seninle Aynı Yemini Etmiş Gibiyiz
biraz konuşsan bulacaktı insanlar gerçeği
ardından gelip değiştireceklerdi dünyayı okuyup kuşların hareketlerini çözecektik doğanın dilini sayılarda gizli kötülük; güneşin ve ayın yedi hali ve dilin üstündeki anahtar, o konuşma yasağı engelledi düzeltilmesini hayatın sonunda büyük yalnızlıklara geldik çünkü aştı düşler dostlukları gözlerimiz körlüğün sınır çizgisinde yoklukla varlık aynı şey oldu ağlama hissiyle kucakladım çıplaklığını her yanımı sardı şefkat kalmadı tahammülüm kendime uydurdum yüreğimin vuruşunu seninkine çıkıp gittim bedenimden, keder oldum anılar uyandırdı bizi de gündönümünde sanki haşka bir hayat varmış kendimizi çok hızla ciddiye alıyormuşuz bu yüzden korkuyormuşuz yaşlılıktan ve ölümden bilememişiz vazgeçmeyi hayatı savunmak için ellerimiz bile yokmuş |