FİRARİ ÇİNGENE ...!Başıboş uykuların ziyanı, Gelip de geçsin, diye, Sıska rüyaların içinden, Siyah saçlı, o firari çingene. Kırmızı bir gül bulsaydım, Kapı önüne serdiğim yüreğimde, Güzellik sabahın hükümlüsü, Bu sabah, güneş penceremde. Uykusu yok, sensiz gecelerin, Bacağı kırılsa, dizlerinin önünde. Kırmızı halıda yürüsem, Gönlünün köşk yolunda. Belinde incecik çemberi, Usulca çevirir, yaldızlı düşlerini. Bir mum yansa karanlığa, Alev kızılı; özlemek, Cehennem yeri, sensizlik, Hıçkırıkların rengarenk cümbüşüyle, Ateş üstünde yürür, birbaşına ayrılık.. Yaprak yaprak katlanmış, Çekmece, takvim sayfalarıyla dolu. Fotoğrafına karışık, Bir çıkın ’özlemenin’ kokusu. Her ayrılığın arefesi, Yeni kavuşmanın müjdecisiydi, Siyah saçlı o firari çingene, Kırmızı bir gül düşürse, Sepetindeki rüyalardan. Çiğnemeden geçsem, Kapı önüne serdiğim yüreğimi, Eşiklerde bulsam, Buluşmanın namelerini, Bu sabah güneş penceremde. Dünkü geceden devirli, Melodisiz bir tango. Yine sensizdi, yine zulada kaldı, Ay ın ışıklarını söndürmedim, Başıboş uykuların ziyanı, Gelip de geçsin diye, Siyah saçlı, o firari çingene. Tutup da saçlarından aşk adına ne varsa, Getirsin, tek buse tadında. Senden bir haber, sevdası çok yüreğime, Benden sana, özlemi bol gözlerine. Ay ın ışıklarını söndürmedim, Siyah saçlı, o firari çingene, Yolunu bulsun diye. Kokundan bir dirhem, Saçından bir tutam, Lütfet, bir selam Gurbet yollarından hoyratlarla esse, Ilgıt ılgıt, Rüzgarın savurduğu perdelerden, Yorgun, mecalsiz, bitkin, Yüreğime, hoş gelsen, Gün çilemeye başlarken, Saat yeni yeni emeklerken, Bin umut doğdu, aşk dolu yüreğime, Bu sabah, güneş penceremde... DİCLE AYYILDIZ |