gün ikindi akşam olduanam saat kadranları örüyorum nazilli basması’ndan rakamları tersli düzlü akrep yelkovan bukalemun olmuş her sayıda iki yüzlü bu nasıl zaman tüm sakladığım kokuların silinmiş yaylalarda yılanlar taşın altında değil artık hiç korkmadan baksam da düz açıyor gelin çiçekleri belli silinmiş yağmurlarda ay hilal olduğunda göklere tutardın ya ellerini dua’ya sonra kil topraklar sürerdin ya ayaz yarığı kan oturmuş ellerime ve yaban yolu’nu tutardık başaklar kurumadan ikimiz her yakarışın tuttu ellerim tertemiz haberin ola bebeler kokmuyor eskisi gibi kasım |