Zamansız Ölür Büyük Aşklar
ıhlamur
ağaçlarının karanlığında ateş böceğisin yanıp sönüyorsun gitme deyişin beynimin sularında yanına yaklaştıkça kayboluyorsun delirmişim seni arıyorum her yerde elim kolum bağlı anlatamam bunu sana sende biliyorsun karşı gelinmez kadere yazar bazı kutsal kırmızı sayfalı romanlarda uykumla birlikte sen beni bulsan karanlıkta beni bana bırakmasan tutsan zirvede elimden buğulu sıcacık gözlerinle çıkartsan dağlara geçmişi yaksak çeksek bir nefes gelecekten bu tuhaf dünya ya acı çekmeye mi geldik? sonsuza hasret ovalarda mutluluğa koşarak sayılı günlerimizi tüketmeyi ah öğrenemedik sıkı sıkı ellerimizi aşk ile tutup hiç bırakmadan yoruldum beyin denizinde seni aramaktan bıktım yokuş aşağı gözüken rampalara tırmandıkça öğrenmekten her aşk’ın bir gün yalan olduğunu kızdığını biliyorum fakat doğru söylüyorum biraz önce geldim aşıklar mezarlığından anladım acı gerçekleri bir mavi gece yarısında en büyük aşklar bile zamansız ölürmüş inan Alper Tunga Karakoç |