sessiz sinemaışığına mahkum kalışım ilk kez değil bu saatlerde yani üçü beş geçe oynaşır bedeni şahsına has cilvesiyle süzer baştan aşağı kalçasını yavaş yavaş tadına varır kumral ve kapanır perde rüya biter meşkule veriyor aşk platonik nabzı atışta ütopyam sularını akıtırken sentetik kumaşa dolaşım yollarım tıkanıyor bazen yarı çıplak konuşur kumral bazen kekeme bazense çekik gözleri sevişilen an gibi teni fransız bir parçanın son nakaratı misali kışkırtıyor fikirleri dokunulmadan inleten film sanki oysa habersiz tüm olup bitenden kayıp adam beynim çivilendi şakağıma yakın saten bluzu daracıktı diz üstü eteği sağa bakan tarafında yabancı bir suret dikizliyor kumralı o an kurtlar yuvalandı omurgama ruhum ödeşmiş bir felçe teslim şimdi üç diye bir şey yok müşfik huylarım kol geziyor gecemde aşk ne ki platonik bir deprem sadece kumral ne kural kaldı geride ne de gece... lamour |
tebrikler,
sevgiler..