Anadolunun ücra bir kasabasında
Birkaç yıl arayla dünyaya gelen
Boy boy dört oğlan çocuğuydular
Tozlu sokaklarda birbirini kovalayan

Anaları Zöhre kadının en büyük ukdesi
Şirin bir kızı olmasıydı
Doğurganlığının ince gülü solmadan

Hemen her gece rüyasında
Beyaz benizli kızınının yüzünü okşardı
Öğle sonrasında bağ bahçeden yırtılmış elleriyle
Doğmamış kızına pembe patikler örerdi

Rüyalarının üzerine geçmişti birkaç hazan
Zöhre kadın
Dilek ağacına bezler bağladı
Senesinde vakit safran sarısı geceden
Sabaha dönerken sancılarla bebeğini doğurdu,bebek kızdı


Telaşlı ağlamalarda ,ğöbek bağı kesilirken
Bebeğin adına ’Rüya ’yakıştırılmıştı
Zöhre kadının rüyalarından kucağına gelen

Kovalarken Aralık,Kasımı
Karlar meyve ağaçlarının dalında durdu
Zöhre kadının kıymetlisi
Elbebek ,gülbebek Rüyabebek büyüdü


Zöhre kadının ukdesi,Rüyası ,
Kasabanın okulunun beyaz dantel yakalı şirin kızı
Ağbilerinin aksine okuluNU Severdi
Yıllar sonra
Beyaz gömlekli,siyah etekli sınıf öğretmenine öykünürdü


Sorsanız öğretmen olacağım derdi
Birsen öğretmenim gibi
İdealist bir öğretmen,eğitimci

Bir akşam kapı acı yumruklarla sarsıldı
Gelenler kasabadan bir kızın babasıyla ,dayısıydı
İkinci ağbisiyle kız anlaşarak kaçmışlardı
Kızın babası ya berdel olacak ya kan çıkacak diyordu

Zöhre kadında yüzünde kan çekilmiş
Rüyasına bakıyordu
Rüya kız daha onüçünde makus talihine yenilmişti


Anadoluda bazı yörelerin ,geri kalmışlığı
Töre adı altında cehalete Rüya kızı kurban ediyordu
Rüya kız okuyacaktı öğretmen olacaktı
Lakin öyle bir çıkmazki karşıdakiler ya ölüm ya berdel diyordu

Henüz onüçünde otuzdört yaşında birine
Berdel karşılığı verildiğinde
İnsanlık topraklarında bir filiz daha kırılmıştı
Rüya kız annesinden erken koparılmıştı

Mayıs2012 Mine Çakmak Ülkemdeki tüm annelerin Anneler günü kutlu olsun


Dizelerime sesiyle,can olan ruh veren sevgili Ahmet Çolakoğlu kardeşime teşekkürlerimle