GÖRDÜMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BU GÜN SİTEDE ŞİİR YERİNE BU NESİR YAZIMI GÖRDÜĞÜNÜZDE KİMİNİZ BELKİ DE NE OLUYOR BUNA . HİÇ ŞİİR KÖŞESİNDE NESİR YAZISI OLUR MU DİYECEKSİNİZDİR KİM BİLİR BELKİ DE. BU BÖLÜMÜ ŞİİR SİTESİNE KOYMAK İÇİN ARALIK 2011 AYINDAN BERİ DÜŞÜNDÜM VE EN SONUNDA HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYİ GÖZE ALARAK YAYINLAMAYA KARAR VERDİM. TAKDİR SİZ SİTE ARKADAŞLARIMIN. CUMANIZ HAYIRLI OLSUN. HAYIRLI GECELER HEPİNİZE.
---Bu gün otuz ekim iki bin on bir saat on altı suları, ---İki bin yediden beri bekliğimiz o mutlu gün. ---İkindi namazından sonra bizi kutsal topraklara uğurlamaya gelen Umulmadık kadınlı-erkekli, çoluklu-çocuklu bir kalabalığı; ---Aynı kalabalıktan ziyadesini KEPSUT ilçesi MÜFTÜLÜK binasının önünde yapılan Uğurlama merasiminde; ---Ve son toplu uğurlamanın yapıldığı BALIKESİR PAŞA ALANI mevkiinde, Yeni MÜFTÜLÜK binasının önünde de kat be kat fazlasını; ---Müftülük görevlisinin yaptığı uğurlama merasimin ardından bizleri O kutsal topraklara uğurlayanlarda dinmek bilmeyen gözyaşı akıtanlarını; ---İSTANBUL ATATÜRK HAVA alanında uzun bir bekleyişten sonra Gelen emir üzerine TELBİYE söyleyerek büyük bir heyecan ve huşu içinde bizimle birlikte bir sürü adayın ihramlarını giydiklerini; ---Abdest alıp bizimle birlikte nicelerinin büyük bir huşu içinde ihram namazı kıldıklarını; ---Uçak saatine yakın gümrük işlemlerimiz sırasında bizim işlemlerimizin hızla yapıldığını;-1- ---Beni ve ekibimi hemen sağladıkları bir araba ile ta uçağa kadar götürdüklerini; ---Görevlinin emri üzerine de en ön sıraya oturttuklarını; ---Bu arada sabah namazını da uçağa binmeden önce topluca eda edenleri; --İlk kez uçağa biniş heyecanımın yavaş, yavaş geçmeye başladığını; ---Uçak yükseldikçe bulutların görüntüsünün bambaşka bir hal aldığını; --O bembeyaz bulutların sanki bir pamuk yığını gibi olduğunu; -- Yağmurların ise sanki ince bir buz tabakası gibi olduğunu; ---CİDDE’YE indiğimizde de yine bir görevlinin beni arabayla gümrük işlemlerinin yapılacağı yere kadar götürdüğünü; ---Görevlinin TÜRK BAYRAĞINI görünce ilgisinin bir başka olduğunu; ---Gümrük işlemlerimizin burada da acil olarak yapılıp bekleme salonuna kadar götürdüklerini; ---Kim ne derse desin TÜRK’LERE karşı ilginin ve yakınlığın daha fazla olduğunu; ---CİDDE’DEN KUTSAL TOPRAKLAR’A gitmek üzere otobüslere bindiğimizi; ---Dört buçuk saatlik yolculuktan sonra KUTSAL TOPRAKLARA ayak bastığımızı; ---MEKKE’DE KUDAY mevkiinde RİDA PLAZA otelde belirlenen odalara yerleştiğimizi; --Kafile başkanın (İZMİR TORBALI MÜFTÜSÜ MEHMET AKPINAR BEY) emri üzerine saat 23.30 da ---HACC umremizi yapmak üzere otobüslerle KUTSAL MEKÂN KÂBE’YE heyecanla hareket ettiğimizi; ---Otobüsten inince arabayla tavaf yaptıracakların etrafımızı sardıklarını; ---Uzun bir pazarlık sonucu anlaştığımızı; ---Beni apar topar KÂBE’YE götürürken minareleri( Çünkü KÂBE’Yİ görmem imkânsızdı. Tavaf ve sayımı üçüncü katta yapacaktım. O bakımdan ) görünce içimi tarifi imkânsız bir heyecanın sardığını ve hemen içimden -ALLAH’IM emrine uyarak mekânına geldim. Bu KÂBE’NİN şerefini, yüceliğini, itibarını, heybetini çoğalt. HACC ve UMRE yapanların da şerefini, saygınlığını ve iyiliğini artır. Bu kutsal evini sonsuza kadar ebedi kıl. Yıkmak için göz koyanları kahreyle ALLAH’IM. Benim de ailemin de gelmiş geçmiş bütün günahlarımızı affeyle ey yüceler yücesi ALLAH’IM- diye dua ettiğimi ve benimle birlikte de milyonların dua ettiğini; ---Üçüncü katta hem HACC umre tavafımı ve hem de SAY’IMI büyük bir heyecan içinde yaptığımı ve yapanları; ---Tavafımın bitimini müteakip beni gezdirenin bana iki bardak zemzem suyu getirip içirdiğini ve bunların bitiminde ellerini kulaklarına kaldırıp bana namaz kılmamı hatırlattığını; zira her tavaf başlangıcında da hep ALLAH Ü EKBER diyerek beni uyardığını; ---TAVAF ve SAYIMIZIN bitimini müteakip yine otobüslere binerek saat 03.30 suları kaldığımız otele KÂBEN’NİN verdiği huşu ve hazla döndüğümüzü; ---Cuma gününe kadar otelde namaz kılarak, dua ederek ARAFAT’A gideceğimiz saati beklediğimizi ve bekleyenleri; ---CUMA günü CUMA namazını otele yakın bir mescitte eski DİYANET İŞLERİ BAŞKANI TAYYAR ALTIKULAÇ’IN kendini tanıtarak “ TÜRK HACI adaylarına cumayı aynen TÜRKİYE’DEKİ gibi kılmaları gerektiğini belirterek) kıldırdığını ve bizimle birlikte başka ülke hacı adaylarının da kıldığını; ---Aynı gün ARAFAT VAKFE’SİNİ yapmak üzere 21.30 da beş otobüse binip duaların kabul edildiği yere hareket ettiğimizi; ---ARAFAT’A sadece ve sadece TÜRK HACI’LARA ayrılan DOKUZUNCU yoldan gittiğimizi; (Kafile Başkanı İZMİR TORBALI MÜFTÜSÜNÜN bize anlattığına göre. Gerçekten o yoldan giderken de hiçbir zorlukla karşılaşmadık) ---Yüce PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED VE İBNİ MACE’NİN belirttiği HAC ARAFAT’TA OLMAKTIR sözü gereği ARAFAT’A TELBİYE getirerek ve dua ederek kalacağımız çadırlara onca çadırların içinden geçerek yerleştiğimizi; ---Cumartesi günü DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ HACC görevlisinin yaptığı vakfe duasının ardından her HACI adayının da büyük bir huşu içinde dua yaptığını; ---Ve akşamüzeri şeytan taşlamaya gidemeyeceklerin içinde peşinen kendimin de olduğumu ve vekâlet vererek başka bin çadıra toplandığımızı; ---Bilâhare otelimize dönmek üzere beş altı otobüs alacak şekilde adayın beklediğini, belli bir saatten sonra her adayı otellerine bıraktıklarını; otele giderken MÜZDELİFE’DEN TELBİYE ve dua yaparak geçerken milyonların CEMARAT’A taş atmak için taş topladıklarını, kimin de ellerini açmış YÜCE MEVLA’YA huşu içinde dua ederken; ---Yine kurban bayramının birinci günü heyecan ve huşu ile ziyaret tavaf ve umremizi ve akabinde sayımızı milyonlarla birlikte yaptığımı ve HACI olduğumu ve olduğumuzu; ---MEDİNE’YE geleceğimiz güne kadar yaptığımız umre tavafı ve tavaflardan sonra sıranın gezilip görülecek yerlere geldiğini; ---İlk etapta MUALLA KABRİSTAN’NI (Bu kabristana MEKKE ile MEKKE’YE komşu olan yerlerin halkı ile hac ve umre için gelenlerin kabirleri ile birçok sahabenin kabrinin bulunduğu yer) ziyaret edip burada yatanlara dua ettiğimi ve binlerce kişinin dua ettiklerini; ---HZ. PEYGAMBER EFENDİMİZİN cinlere YÜCE KİTABIMIZ KUR’AN I KERİM okuduğu yer olup daha sonraları bu yere kalıcı olması amacıyla yapılmış olan CİN MESCİD’İNİ; ---İkinci olarak da peygamber efendimizin doğduğu ve şimdi KÜTÜPHANE haline getirilen evini ziyaret ettiğimizi ve edenleri; ---Bir başka gün de HZ. PEYGAMBER’İMİZİN MEDİNE’YE hicret ederken müşrikleri yanıltmak amacıyla ters bir yöne saparak üç gün boyunca HZ. EBUBEKİR ile birlikte bir mağarada saklandığı SEVR dağını; ---HZ. PEYGAMBER’İMİZİN dedesi ABDULMÜTTALİP’İN sık, sık geldiği ve inzivaya çekildiği, bilahare PEYGAMBER’İMİZİN de dedesi gibi inzivaya çekilip tefekkür ettiği bir ramazan ayı gecesinde de CEBRAİL ALEYHİSSELAM tarafından ilk vahyin indiği HİRA(NUR) dağını; ---Oradan ARAFAT’A geçerek o geniş mi geniş ovayı çıplak haliyle içinde orada burada yeşeren ağaçları ve 200 yıllık bir ayrılıktan sonra HZ.ADEM ile HZ. HAVVA annemizin buluştukları CEBEL İ RAHME’Yİ(RAHMET DAĞI); ---Peygamber efendimizin Cuma namazı kıldırdığı ve VEDA HUTBESİNİ okuduğu geniş bir alanda kurulu ve dimdik ayakta duran MESCİD İ NEMİRE’Yİ; ---Otele dönerken de gözün alabildiği muazzam çadırlarla kaplı ve hayretler içinde kaldığım MÜZDELİFE ve MİNA’YI; ---KÂBE İ MUAZZAMA’DA her Cuma namazının sayılamayacak kadar bir kalabalıkla kılındığını, her Cuma namazı bitimi gözle görülen alanların ve yolların beyazlara bürünmüş insanlarla dolup taştığını; ---KÂBE’NİN yapımında İBRAHİM peygamberin üzerine bastığında alçalan yine üzerine bastığında da yükselen İBRAHİM peygamberin ayak izlerine baktığımı ve nice, nice bakanları, O makamın arkasında iki rekât namaz kılmanın insana ne kadar huzur verdiğini; adeta namaz kılmak isteyenlerin birbirleri ile yarıştığını; ---VEDA TAVAF’INI müteakiben MEDİNE Yİ MÜKERREME’YE dönüş yapacağımız Cuma namazından sonra yollarda trafiğin durduğunu, yine her meydanın yığın, yığın beyazlara bürünmüş insanlarla dolduğunu ve bu manzarayı görünce hayretle “BU DA YÜCE ALLAH’MIN EVİNE OLAN SAYGININ VE BURADA NAMAZ KILMANIN SEVABININ KATBEKAT OLMASINDAN İLERİ GELDİĞİNİ DÜŞÜNEREK” onlara baka kaldığımı; ---Ama üzüldüğüm tek şeyin milyonların gönlünde taht kuran KÂBE’NİN büyük, büyük otellerden çok, çok aşağıda kaldığını, en büyük saygının OSMANLI tarafından yapıldığını; zira biz orada iken yıkılması gündeme gelen revakların saygıdan dolayı KÂBE’DEN alçakta yapıldığını; ---Yine kaldığımız KUDAY RİDA PLAZA otelden KÂBE’YE tavafa gelirken KABE’NİN adeta simgesi olan büyük saati nereye döndüysem orada hayretler içinde o büyük saatin bize göründüğünü; ---Aynı gün akşam saat 21.30 da MEDİNE İ MÜKERREME’YE hareket etmek üzere yola çıktığımızı, MEKKE İ MÜKERREME’DE yanarken MEDİNE Yİ MÜKERREME’DE donduğumuzu; (Gördüğüm kadarıyla MEDİNE’NİN havası bize daha yakın) ---Nasıl KÂBE İ MUAZZAMA’YI görünce hayran kaldıysam, PEYGAMBERİMİZİN devesi KASVA’NIN salıverilip diz çöktüğü yere ilk temelini atıp inşa ettiği MESCİD İ NEBEVİ’Yİ de ilk görünce hayran kaldığımı, adeta parmak ısırdığımı; ---MESCİD İ NEBEVİ’DE BEYGAMBER efendimizin kabri ile birlikte HZ. EBUBEKİR SIDDIK, HZ ÖMER B. HATTAB’I büyük bir huşu ile selamlayarak bin bir güçlükle RAVZA İ MUTAHHARA’DA iki rekât namaz kılanlarla namaz kıldığımı; --- Kırk rekât namazı MESCİD İ NEBEVİ’DE tamamlamak üzere her vakitte MESCİD İ NEBEVİ’YE gittiğimizi; --- Hele, hele sabah namazına ufacık çocukların dahi MESCİD’E getirildiğini büyük bir hayranlıkla izlediğimi; içimden bizde çocukları camilerden uzaklaştırmak için her dümenin döndüğünü esef içinde düşündüğümü; ama kimilerinin de camiye alıştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını; ---MEDİNE insanın MEKKE’YE göre daha insancıl olduğunu, yollarının tam bir trafik kuralına uygun olarak yapıldığını, yani yaya geçitlerin trafik lambalarının bulunduğunu, şoförlerin hızlarının daha yerinde olduğunu; ---TÜRK’LER tarafından CENNETÜ’L-BAKİ adıyla anılan ve içinde PEYGAMBERİMİZİN amcası ABBAS ile halası SAFİYE, oğlu İBRAHİM, kızları RUKİYYE ve ZEYNEP, HZ.FATMA ile oğlu HASAN ve KERBELA şehidi HÜSEYİN ve daha nicelerinin metfun bulunduğu BAKİ MEZARLIĞINI; ---PEYGAMBERİMİZİN CUMA namazlarını kıldırdığı ve YAĞMUR duasını yaptığı MESCİD İ GAMAME’Yİ; ---Yine PEYGAMBERİMİZİN bayram namazı kıldırdığı ve HZ. EBU BEKİR’İN DE halifeliği döneminde BAYRAM namazı kıldırdığı MESCİD İ EBU BEKİR es SIDDIK’İ; ---PEYGAMBERİMİZİN ve HZ. ALİ’NİN BAYRAM namazı kıldırdığı MESCİD İ ALİ b. EBU TALİP’İ; ---İSTANBUL-MEDİNE arasında bağlantı kurulması amacıyla yaptırılan ve şu an yarı bakımsız bir halde bulunan ama daima dimdik o şaşaalı hali ile ayakta duran TREN İSTASYONU ile hemen yanı başında bulunan OSMANLI mimarisi özelliklerini tamamen üstünde taşıyan AMBERİYE CAMİİ’Nİ; ---PEYGAMBERİMİZİN cennet pınarlarından bir pınar diyerek övdüğü, Gars ve yüzüğünü düşürdüğü ERİS kuyularının bulunduğu, inşaatında kendisinin de çalıştığı, cumartesi ve Pazartesi günleri, ramazanın 17. Günü gelerek namaz kıldığı ve aynı zamanda da takva üzerine kurulan ilk MESCİD olan MESCİD İ KUBA’YI; ---PEYGAMBERİMİZİN öğle veya ikindi namazını kıldırdığı sırada gelen bir ayet üzere MESCİD İ AKSA’YA olan yönünün KÂBE İ MUAZZAMA’YA çevirmesini istediği MESCİD İ KIBLETEYN’İ;( İki kıbleli MESCİD) ---PEYGAMBERİMİZİN hicret yolculuğu sırasında ilk Cuma namazını kıldırdığı yere inşa edilen CUMA MESCİD’İNİ; ---PEYGAMBERİMİZİN “UHUD bizi sever, biz de UHUD’U “dediği HZ. HAMZA, ABDULLAH b. CAHŞ, MUS’AB b. UMEYR, HANZALA b. EBİ AMİR ve ENES b. NADİR’İN ve nice şehitlerin yattığı UHUD ŞEHİTLİĞİ ve UHUD DAĞINI; ---HENDEK SAVAŞI sırasında birbirine yakın yedi yerde yapılan yedi küçük MESCİD olup, daha sonra tek MESCİD olarak yapılan YEDİ ŞEHİTLER MESCİD’İNİ; ---MEDİNE Yİ MÜNVEERE’DE de süremizin bitimini müteakip çoluk-çocuğumuza kavuşma heyecanıyla ama kim ne derse desin bir daha görememenin verdiği büyük bir burukluk ve hüzün içinde kiminin gözünde yaş kimin dilinde dua kiminin de hıçkırıklarla döndüğünü, döndüğümüzü; İster MEKKE’DE isterse MEDİNE’DE olsun en kibar ve zarif ve aynı zamanda en görgülü hacıların ENDONEZ’YA ve PAKİSTAN’LILARIN olduğunu, hele ENDONEZ’YALILARIN TÜRK bayrağını görünce veya ben TÜRK’ÜM dediğinizde ilgilerinin en ileri dereceye vardığını, büyük, küçük saygıda kusur etmediklerini GÖRDÜM. ALLAH O KUTSAL YERLERİN ÖZLEMİ İLE YANANLARA EN KISA ZAMANDA GİTMEYİ NASİP ETSİN. KÜÇÜK OZAN (CML DMR)-KEPSUT-15.12.2011 YOLCU YOLUNDA GEREK’DEN. NOT:1- Benim özürlü olduğumdan dolayı. |
Büyük ozan kutlarım bu güzel anlatımını
Daim ol