Tavan Arası MonologlarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tamamen bir kurgudur. Ne zaman şiirimde şarap geçse, dostlarım bana içiyor musun diye sorar. Mavi gözlü bir kadına şiir yazdığımda, "-aramızda kalacak anlat hikayesini söz-" dediler. Adı üzerinde bir monolog işte Tavan arasından bir yer ister şair. Biraz da sevgi, Leylâ’nın gönlünde Aman efendim kim demiş! Neredeeeeeeeeeeee……? Leylâ dediğin yan bile bakmaz, İşsiz güçsüz, parasız, pulsuz, Mecnun denilen birine. Bilmez misin? Onun gönlü Kaf dağında. Sen gönül adamısın! Otur oturduğun yerde! Ya bodrumda, Ya da farelerin arasında, Çatı katında. Masalları sen yazarsın! Destanları sen! Ne çabuk unuttun? Leyla’da senin Uyduruk bir hikâyen sadece. Haline şükret En azından yaşıyorsun ............ İyi de ... Duvarlar bile bana dargın. Takvim savruk. Tablonun boynu bükük. Saat durmuş. Üstelik, guguk kuşu da ötmüyor artık. Pili bitmiş. Gam seni, Rutubet de eşyanı eritmiş, Bitirmiş. .............. Bırak bunları şimdi Bak şehir horluyor Gecenin bir yarısı Sen de uyumalısın Dediğimde Kapatırken perdeyi ................... Ah şimdi de Bir kadın soyunuyor. Tam karşı pencerede. Anadan üryan. Aman tanrım! Bu ne? .............. Takvim-tablo Yerli yerinde. Saat çalışıyor. Guguk kuşu da ötmede. Oldu olacak Şiirime de gir bari ey kadın! İmgeler tatlansın. Kelimeler vurulup birbirine. Öpüşüp koklaşa sevdalansın. Yalnızlığım mı? -Boş ver canım üzerime mi aldım? Celâl Çalık |