Dilenci
Yüreğin sevgiye
bedenin zamana, Meydan okur sanki. Kuytu gecelerde usul usul, Çal kemanını dilenci. Sen aşkı sevgiliden dilen, Kırık kemanınla, Kopan bam telini de, Saçının ak teliyle degiştir. Titresin uzun kirli sakalın, Eksik dişlerinden dökül nağmeleri, Şarkılar seni söylesin dilenci. Sen kaybolurken düşüncede, Alın terin damlasın kemana, Yalınayak yürüme dilenci, İçim sızlar seni dinlerken. Kente her gelişinde ben oradayım, Ama bana kemanınla gel, Sözlerin şiir dizelerin şarkı olsun, Çal bir tutam dilenci. Sen konuşurken bir yudum şarapta, Gözlerin ağlamaklı, kemanın suskun, Dillerin Lâl olur dilenci. Yalnızlık bana has iken, Hüzün senden ikametgâh almış, Mızrapa dokundukça kopar ak telleri, Şarabın aşkına söyle be dilenci. Ezip geç suskunluğu çal kemanını, Ne gece ne yollar durdurur seni, Değirmenciyle aklara ortaksın, Zaman sende kayıpken çal be dilenci. Hayata son çalımını at, Sevdalara nağmeler yarat, Kemana sakalından tel kopart, Yine de susma dilenci. Yollar sana gönüller sevdana hasret, Seherde seni beklesin yâd eller, Mahkum olsun esen yel sana, Kemanın ağlasa da sen susma be dilenci. |
esen yel sana,
Kemanın ağlasa da
sen
susma be dilenci.kaleminiz daim olsun..büyük bir zevkle okudum şiirinizi çok güzelmiş