" yağmuru getiren adamım ben "Yağmuru getiren adamım ben Yanaklarını ıslatmadan ağla asyam Dün akşam üstü annesiz bir çocuk bastım Kabuk tutmayan yaralarına Sütsüz göğüslerden hep hüzün emmiş bir çocuk Velev ki, kokundan son nefesi çekerken öldüm Kasten sevdim seni Emsalsiz sevda masallarından yüz bularak Kaf dağının ardında da olsan, Şafağa yakın öpmeye geleceğim göz yaşlarından Her göz bana deli diye bakabilir Her ayyaş kudurabilir yalpalamadan yürüyüşüme Sancılı şiirlere gebe şairleri kıskandırarak okşa başımı Asyam, Yağışlı mevsimlerin koynunda uyut beni Ve yanık ninniler söyleyerek kundakla bu aşkı Ben asırlar öncesinden bir çiy tanesinde düşmüşüm saçlarına Kurak iklimler sonrasıydı dudağımda ıslaklığın Kaç gündoğumu bekleyerek seni bulmuşum Kaç pusudan gözlerin sayesinde kurtulmuşum Yorgunluğuma şefkatinle dokun Hatrı sayılı gülümsemelerle ısıtsın kokun Ve ayıkla uykularımdan kâbusları Yağmuru getiren adamım ben Yanaklarını ıslatmadan ağla asyam Doyasıya ağla ki, Gri bulutları kıskandır mütemadiyen ---- aras --- |