dansöldüğümün nazlı gülü rakset durma boş verdim nasılsa dikenden irkilmelerden akıyorken benler kör düğüm iliklere güneşe doygun bir karasallığın mezura boylarından ıslat sahra terzinin kumul kepenklerini intihar çiçeğim her bir papatyanın sarı göğsüne salınıyor yaşamın urganları boyunlarsa kızıl ağaç dallarında yeşile devrik günce o kırın kenevir kokuları ve alıcı kuşlar dönüyor başıma sarhoşum ben uzak saklılar dolduruyor düş kadehi anlasana çöz kemikten düğmelerini gecenin çöz de yırtılsın çelik yıldızın teni nötr bir aymazlığın ahşap paratonerinde esmer bir ülkeyi ve denizi içeceğim dudaklarının çatlaklarından umudun özgür damarlarına sızıyorken kara tırpanların teri ölüme boyasalar da kan vurgunu idoller sonsuz bir evreni masumiyetin beyaz sığırcıklarına fısıldadım kalemi kırılmış kürsülerden ismini danset kahve gözlüm dağılıyorken can suyuna asi hücreler çözülsün toprağın nemli hafızasında zamanın zembereği |
cebinde kenevir tohumlarıyla
güneş sırtına mı yüzüne mi doğar
şiirden sonra
siirden sonra
dans eder beyninde nazlı bir manolya.
sessiz şair patagon, nice şiirlerde buluşuruz