hiç- yanlışı olmalı yıldızların gelmedim ki hiç yoktum oralara - olamazdım da gecelerin başlangıcına doğan fırtına tozdan zerrelere bölüyorken yolları arayandı cesedim ruhumu varlık kavgasına şairler kırık kalemleriyle beyhude çentikler atıyorlardı taşlı tarlaların kıraç şiirlerine onların soluk yüzlerini seyrettim kireç taşı dağlara yaslayarak parmaklarımı bir bin yıl sanırım andı belkide göz bebekleri alevdendi gölgelerine büyüyen çocukların duyu tınazları kundaklıyorken o son köyde karanlık yüzlü haramiler ardı öğlenin bereket sıcağı bir kapının koluna koşmak istedim akılsız uzaklardan sadece bilirsin hep eksikti birşeyler kesikti göbek bağlarda nefes okudun gizlice özgür bir atağın soluğu kadar yakın titrek mumların hüzme sesleri küldü közlerini avuçladığımız şamdan izler anlamların grift vitrinininde dudak izlerinden kalan gelincik ıslak kedilerin kentinden koparak anlara zoraki sığanan üşüyen mültecilerin buğusu vakit hiç dizelerdi tüm sokaklar kaldırım bir coğrafya kadar geçilemezdi eşik sende çığlıkların direngen şafaklarına güneşler içemedin hiç anladın sustun bende zaten yazamadım karalamalarım uzak bir dansın savrumuna boğulurken ritm - figür şiirden haykırıyı klavyem yine olabildiğine dağınık işte hiç |
bir-diğerinin an'ı na
özgürüz
ve alabildiğince çoğalabiliriz
asl'ı n da!
-
' bir' de
hiç e
anlamı teslim edebilseydik
* *
tebrikler şair..
..maVi** tarafından 5/1/2012 9:53:02 AM zamanında düzenlenmiştir.