beyaz kugum 6 sıbel
özledim seni bugün sebep yokken, uzansam hayallere dokunurum sandım... bak yıllar geçmiş üstümüzden... hala ilk günki gibi aklımdasın... özledim seni..." ... birilerine söyledin bu şarkıyı, çok aşık olduğunu sandığın, erken yaşta asla dönmeyeceği bi yere giden birine söyledin belki de benim gibi. "söyleyecek çok sözüm vardı, hepsi yarım kaldı" ... dedin ... ama geçmişti her şey bitmişti. ve aslında biraz daha mantık çerçevesinde yaklaştığında benım sana hep acı verdiğimi gördün...bunu anladın ... ve o şarkı bitti...bitti sibel..
"önemsiz benim söylediklerim... doğrular hep senin bildiklerin... gün biter sessizce odamda... yalnızız biz hep bu romanda...alışmak zor olsa da... yanlış yapsam da ben, mutsuz olsam da... yalnız kalsam da ben... bilirim alışır her insan zamanla..." ... bunlar sana bir önceki şarkının öğrettikleriydi, ve hayatındaki yeni ondan da kurtuldun. gerçekten seviyor muydun ki? hayır... sadece saçmalamıştın ... ve o şarkı da bitti...bitti sibel... "peki bu çok aşık olduğun için miydi? hayır... kendini kendi yarattığın saçma sapan ağlak dünyanda paramparça etmeye bayılıyordun. yaratıcılığını kamçılıyordu... iyi besteler yapıyordun... kendini kullanıyordun... ve o şarkı da bitti...yazılarında ve yazdıklarında kendını kullanıyordun sibel.. "çok yalnızım... sevdiğim herkesden uzağım... çok yalnızım... yaptığın bir hatayım... bak savaştım... yara aldım ama hiç kaçmadım ...çok yoruldum sonunda anladım ki unutulmuşum..." sonra bu şarkıyı armağan ettin kendine... bi kaç zaman görünmedin ortalıkta... çevrendeki herkes yalnız kalma ihtiyacını anlamadı... onları hayatından çıkarmaya çalıştığını sandılar... anlayamadın bu tavırlarını ilk başta... ama sonra gördün ki, herkes kendi dünyasının başrol oyuncusuydu ve kimse kendinden başka hiçbir şeye "gerçek" anlamda değer vermiyor, anlamaya çalışmıyordu... hep o sahte bakışlar, sahte gülüşler, sahte gözyaşları... o şarkıyı sen kapadın...bitmedi...bitmedı sibel... "kalbini kıran sözcükler değildi hiçbiri...sen duymak istediklerini duydun bahanendi gerisi... ardına bakmadan çektin gittin hayatımdan...dön dolaş geleceğin yer yine benim dünyam ...bu benim dünyam...çık git hayatımdan...dönmek istesen kimin umrunda...kimin olursanda ol ... ama güçlüydün ya... hayattan bir sürü ders almıştın ya... yenilmezdin ya artık... bunu sen önce günah izlerini tasıyan yorgun bedenıne anlat.. sonrada kalbıne anlat.. ve sonrada heythayt dıyerek tatmın oldugun yer edebıyat dunyana anlat .. bedenını okuyanlar gb senınde duygularını okusun herkes.. tıpkı su an benı okudukları gıbı.. senden ögrendım böyle tatmın olmayı sibel... "hiç dostum olmasa....adımı kimse anmasa...telefonum hiç çalmasa...bir tek sen, bi tek sen yeter bana...bugün tek başıma,dolaştım kalabalıkta...çok yabancıydı tüm dünya...bir tek sen, sen olsaydın yanımda...gizlice yelken açsam...buradan çok uzaklara...herkes beni unutsa da...bir tek sen, tek sen yeterdın bana... ben küçük bir balığım, kıyılarında yüzen...kurtar beni kıyıya yanaşan gemiler beni ezmeden...odanda bir akvaryum... ben içinde yüzsem... tüm gün hiç sıkılmadan... köşemde seni izlesem..." ...... kendine verdiğin sözleri piç edecek şekilde ... onurunu, gururunu yok edecek şekilde...sürekli yaptığın hatalar, kurduğun aptal cümleler, geçmişindeki boklukların günümüz yaşantına yansımaları vsleri yüzünden aşkın avuçlarında can çekişiyor... sen aşık kalıcaksın biliyorum da o daha ne kadar sevicek ki seni... bilmiyorsun ... korkuyorsun...... çünkü sonunu duymak istemiyorsun, tahmin edebiliyorsun az çok son cümleleri... şimdi herkes yanımda o bildik eski romanda rolümü oynuyorum hala bir tek sen, bi tek sen yoksun yanımda. sibel.... |