YASLAR MAYIS AYINDAKara bulutlar çökmüş Mayıs şafakların üstüne Paslı bir çakmağa Kara bir kibrit çöpüne kurban edilmiş Nice fidanlar … Topraklarımda karanlıklar şerha şerha Yayılmış dört bir yana Yırtık bir işlik içinde tenim Kara lastikler içinde ayaklarım ... Üşüyorum üşüyorum. Düşlerim kara düşlerim çizik Şivan düşmüş sanki mayıs ayına Karanlıklar ihanetler kör kalemler Sancılıdır bütün şafaklar Yüreğimi kanatıyor kara haberler Bedenimi ustura gibi kesiyor Karanlık gecelerin ayazı. Götürüyor bahar bahçelerimden Yedi renkte nice fidanlarımı Döşümde yaralar açıyor Kır çiçeklerim isyanda Ağıtlar yakıyor analarım Yaslar mayıs ayında… Karanlıklar çirit atıyor şafaklarda Kırılan kalemlere Verilen fermanlara inat Işık saçan yıldızlar Başlarını koymuşlardı yol aşkına İnanmışlardı sevdalarına Kızıl nar sıcağında Metropollerde kırsallarda Rüzgar yakalarındaydı Peşlerinde Pusular fermanlar Kurşunlar bombalar Yargısız infazlar işkenceler Yağlı urganlar Yaslar mayıs ayında Cevahir Cevher gibi toprağa ekildi Deniz,Yusuf,Hüseyin Birer fidandı dikildi İbo zindanlara meydan okudu Sırrını değil serini verdi Adını kanla duvarlara yazdı Nurhak’ta Munzur’da yer yerinden oynadı Dağlarıma vurulmuş dumanlı öfke Yedi rengin suya düşürür umudum Kükremiş dağlarımın kır nergis gözeleri Kalemler kırılıyor sevdalara Alabora umutlarım Yasa bürünen mayıs sabahları … Karanlığın ışığı Zaferin simgesi Güler Zere’yi de aldın bizlerden Dursun artık bulanık akan sular Yeter görünmez olsun Kabuslarla bölünen uykular Yas değil, bin bir renklerle süslensin ayın Mayıs ayı…! Yusuf Korkmaz (kizilkale) |
zaralıcan