kanatsız göçerlerdinyeper hani hangi buzul erirse erisin akmayacaktın eğri eğri kunduzlar mı meydan savaşına tutuştu koyaklarında tüm renkler flu böyle mi bakılır amanete senin yasanda kara çamurlara bulamışsın sevgilinin gözlerini bilirsin kuzey’den esenlerle esamem ukunur benim kışlak tutarım lotus veren volga’nın düzlüklerini bazen sözüm var kalem oynatmam ezbere endülüs’ten ne biçim kıvrımlar bıraktın ki bende pişkin gelir puşkin dönerim memleketime tütün zamanının ırgatları terler düşmeden bıyıklarıma daha içlerinden biri ahımı aldı onun elleri benim yüreğim yara şahit oldun mu bilinmez duydun mu böyle bir deli o görkemli gün bindokuzyüz ondörtten beri ah...dinsiz dinyeper o pasteller sende gizli sen boyadın o gözleri bu dinimi attığım kaçıncı pazar ayinleri para etmiyor hafiyeliğim ölmüş o ihtiyar nine ya bir şahit gönder çan seslerine ya da döndür bir kolunu benden yana söndür içimdeki kıyametleri ayan oluyor mu sana kuzey’lim arada bir yazdığım pulsuz mektuplar şimdi göçerler bile kanatsız avcuna al güneş’i bazen gölgeler düşsün düşlerime bu can seni anlar kasım |
hani hangi buzul erirse erisin akmayacaktın eğri eğri
kunduzlar mı meydan savaşına tutuştu koyaklarında
tüm renkler flu
böyle mi bakılır amanete senin yasanda
kara çamurlara bulamışsın sevgilinin gözlerini"
Kalemine sağlık dost kalem. saygı ile