İstanbul 5
Üsküdar sahilde simitle kahvaltıda
Kız kulesi çay ısmarlar Martılar şiir açar kanat kanat Bir feribot selam durur haliç semalarına Selimiye’de ezan sesleriyle içtimada yüreğim Boyacı çocuk gökyüzünü boyar uçurtmalarına Boğaziçi telaşla çocuk geçirir karşı kıyıya Ben alın teriyim işçinin emeğinde Ayazda rakı nefesliyle yürürüm yaşama Hakkı bilip emek biçer soluğum Başımda kızgın güneş, ellerim toprak işler Gün döner tenim yanar bedenim ışıldar Güçlü ümidin hasretiyle sevginin sesiyle Marmara’nın eteğinde mini karalar oynaşır Vapurlar hasret taşır adalardan haydar paşaya Hayal kahvesinde sana âşık bir şair Çamlıca ya gül(ü)verir yarası her kanadığında Ne büyüydü kara sevdana bağlanırken İstanbul Ki kutsal kitaplar bile bozamadı büyüsünü gizemin Yere batan zindanımda ağırladım seni Yüreğime vurduğum mührü kim söktü Sana küsüm girdabı büyük İstanbul Tehlikelisin ama çok seviyorum seni Her gün gemiler dolusu Hugo’nun sefillerini yutarsın Dostoywski’yi an(la)ma dan suç ve ceza’sıyla yargılarsın Söyle şimdi nasıl terk edeyim sen azat etmeden |