AĞLA İSTANBUL AĞLA
Boşluğa dalıyor gözlerim
Elimde kalem kırık Sözler dilimde kekeme Keyfim yok Ağzımın tadı da bir garip Adını koyamadığım bir burukluk var içimde Hayali birine yazılan Adresi bilinmeyen Sahibi olmayan Bir mektup yazıyorum Elveda derken yaşanmamışlıklara Biraz acıyacak sol yanım Uykum firârda Gözyaşlarım süzülürken yanaklarımdan usulca Gözlerim ’sen’kanayacak Bu şehir de düşecek kalemimin ucundan İç sesim konuşacak Dost yâr aşık postuna bürünmüş Kurtlar sofrasının ortasına kalın bir dosya bırakılmış ’Çok gizlidir’ yazılmış ama sayfalar açık Şöyle bakıyorum ucundan Suç dosyası Bir hayli kabarık İhanet Yazıyor ilk sırada Oturum açılmayacak bu celsede Ne hâkim var ne de savcı Seyirci de yok mahkeme sıralarında Siyah beyaz bir film senaryosu Kurgulanmış bir öykü Belki de masal bu yazılanlar Dilim lâl gözlerimde ateş yanıyor Fitili ateşlemek için Bir tutamlık barut lâzım Geri sayım başladı Ey yedi tepeli güzel şehir Karaları bağla Kanatlarından vurulanlar için Aç kollarını Mavideyim Deli bakıyorum Yürek yangınına Kalemlerinizi kırabilirsiniz Bu bir yargısız infâz Ağla İstanbul ağla DENİZ_DERYA35 Eşsiz yorumuyla şiirime hayat veren, sözcükleri canlandıran sayın Ahmet Ormancı’ya teşekkürlerimle. |
YUREGI DAGLAMIS .YALNIZLIGIN ICINDE ICSEL BIR SES YASAMIS YUREGINDE.KALEMINLE BIRLIKTE.