YAZ BENİ...
Kuşan teçhizatını muharebe başlıyor
Kalkan benim! Kılıç ben! Takınarak yaz beni. Kan bürür kâinatı, gök harabe taşlıyor Mağzer benim! Makber ben! Yakınarak yaz beni. Defnederim soysuzu fermanım kararken harç Amiyane tabirim, zulümüm boynuna borç Yerle yeksan ederim yıktığım kaçıncı burç Tahrip benim! Tahrif ben! Sakınarak yaz beni. İki cihan bir olsa arasatı kurarım Akıllara ziyanım tabiatı yorarım Nefes olurum sûra kıyameti sararım Ezel benim! Ebet ben! Çekinerek yaz beni. Ummanları harmanlar anafor ederim ben Fırtınalar tufanlar korksunlar beterimden Mevcudiyetim geniş fazlayım yeterimden Evvel benim! Ahir ben! Sıkınarak yaz beni. Sen küçücük dağları yüksek gören efendi Hükmolunur kabule çiğner yıkarım bendi Hangi kudret sınasa mağlup ederim fendi Batın benim! Zahir ben! Bakınarak yaz beni. Benim karasularım gezinecek yer değil Ezelce bilinmezim çözülecek sır değil Aranıp bulunmazım hiç bir söze fer değil Lisan benim! Lügât ben! Yekinerek yaz beni. YASEMEN AKYÜREK ANKARA 20 NİSAN 2012 |
'' Biz Azimüşşan bir kulumuzu sevdik mi ; tutan eli , gören gözü , yürüyen ayağı ve konuşan dili oluruz ... O bizim kudret gözümüzle görür , kudret lisanımızla konuşur , kudret elimizle tutar ... İşte onlar bizim dostlarımızdır , velilerimdir ve kubbemiz altında gizlediğimizden , kimse bilmez onları ...''
Sanki ; azamet ve celal sıfatının gönle tecelli ettiği anda satırlara dökülüveren manâ incileriydi ...
Deryada ne varsa , sahile onlar vururmuş meğer ...
Kudretini ; nazenin gönülden alan kaleminizi en kalbi saygımla selamlıyor , nezih şiirinizi tebrikler ediyorum efendim !..
O kadar hoştu ki ...