Gönül kabristanıma defnettiğim gülsün sen; Bir katre öpse seni, her sözüm isyan olur. Zerreden kıskandığım, bana bir gülümsesen Gözlerimin yaşıyla kabrin gülistan olur.
Güneş bakmasın sana, yüreğini yakmasın, Karanlık maskesini, al yüzüne takmasın! Kem bulutların kanı toprağına akmasın; Baki nuruyla gönlüm sana asuman olur!
Yeşil yaprakların var, toplasan yedi adet Her birinde ayrı tat, ayrı birer saadet Saadet ne kelime; adın ki Dersaâdet! Senden ırak her lahza, ruhumdan hicran olur.
Bak; gözlerinden hüzün, terke mecbur, gidiyor Kulak kesilip dinle, bir gözyaşı ne diyor: “Onda nekbet mutludur, dertler bayram ediyor; Ancak ondan koparsa hâleti hüsran olur.”
Senin adın İstanbul, âşıkların diyârı, Her yüreğin düştüğü uçsuz muhabbet yarı! Sana bir gönül veren, düşünür mü ağyârı? Sen var isen bir kalpte, söyle, kaç canan olur?
Kovma beni ey yârim, gönlünün bahçesinden! Sarıyer, Boğaziçi, Çamlıca Tepesi’nden, Eğer ‘git’ dediğini hissedersem sesinden Bu can arşı titreten bülbül-i nâlân olur!
Üşütür geceleri senden ayrı temmuzun, Son kez kucaklayayım Boğazı uzun uzun; Hani olur da bir gün titrer isen ansızın Seni saran ellerim âteş-i sûzân olur.
Yol alırım çaresiz, ayrılığın güzüyle Hiç farkım kalır mı ki, yaşayan bir ölüyle “Diken, gülüyle güzel; gül ise bülbülüyle” Diye avunan bülbül, aşkına kurban olur.
Ve sen hâlâ yaşarsın atmayan kalpte bile Ey Nebi’nin müjdesi, sonsuzluğu sergile Ah ki hasretin çıkıp içimden, gelse dile Bu sevda masal değil dillerde destan olur!
Denir ya ecel gelip ömür bitecek hani, İstanbul, solmayan gül, hiç ölmeyecek fani Zira aşkın ömrüne ölüm olamaz mâni… Ben İstanbul’a, O da bana kabristan olur!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SOLMAYAN GÜL: İSTANBUL şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SOLMAYAN GÜL: İSTANBUL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hece şiirlerini okumayı seviyorum bir de becerebilsem.. harika dizelerdi.. hele hele içinde istanbul mu var ben İstanbulun İ si olan tüm şiirlere hayranım.. yazan kalem hisseden yürek hiç susmasın dileklerimle kutluyorum. saygılarımla
Hece vezni dedin mi? orda duracaksın benim Şair gardaşım.....bu kalıpsal bir yazım türü oldu mu en ufak bir hatayı almıyorçççyazdığınız normalında 3+4/4+3 hece vezni ile yazılmış bir şiir ne yazık ki genel de 14 hece tutmasına rağmen ortada örneğini gösterdiğim kalıba ne yazıkki uymuyor.....''SA-NA-NE''..normalında tabiki bana ne..senin Şairlik kumaşın gerçekten kaliteli bana da halen eleştiriliyorum ve hiç kocunmam beni kamcılar ve ileriye taşır.....gecenin bu saaqtında sana bu kadar zaman ayırıyorsam usta kaleminizin sayesindedir yoksa ''Eserinizi kutlar yazar bu kadarda empatı çekmezdim''şiirin mana olarak çok mükemmel yanlız kural dikkatsızlığı var saygı ve sevgilerimi ihmal bari etmiğeyim
Şiirde "kural"cılık ve "biçim"ciliğe günümüz şairlerinin birçoğundan daha fazla dikkat ederim. Edebiyat bölümü okudum, çeşitli edebiyat araştırmaları yaptım; ama 14'lü hecenin sizin dediğiniz şekilde bir durak sisteminden oluşması gerektiği gibi bir durum yok. Ve bundan dolayı ben de şiirimi sizin dediğiniz gibi detay kuralla değil, edebiyatımızda var olan 7+7'li hece ölçüsüyle kaleme aldım. Evet hece vezinli bir şiir pekala 3+4/4+3 durak sistemiyle yazılabilir, ama edebiyatımızda "14'lü hece ölçüsüyle yazılmış şiir işte böyle yazılır!" diye bir kural malesef yok. Edebiyatımızda "şiirde biçimciliğin" tabiri caizse en hastalıklı şairi kimdir? Necip Fazıl.. Ezcümle, okursanız görürsünüz ki, onun şiirlerinde de böyle bir kural yok. Ağabeyim, hece vezninde durak sisteminin kuralları nasıl olur diye isterseniz kısaca yazayım:
1-4+3=7 veya 3+4=7' li, 2-4+4=8'li 3_5+5=10' lu 4-6+5=11 veya 4+4+3=11' li 5-6+6=12'li 6-7+7=14' lü 7-4+4+4+3 veya 8+7=15' li
şaire özgü nice güzelliklerin
sergilendiği akıcı ahenkli
güzel bir eser okudum kutluyor
saygılar sunuyorum..