EY DOST
Bilmeyüp derdini başını taşlara vurur,
Bilse ki dert O’nsuz olmakmış taşa bilmem ne vurur, Tul-u emelle geçti ömrü, bilmez ki derdi bundandır, Leyla etmiş dünyayı, peşinde döner durur. Girmez içerü kalbindeki ol saraydan bakamaz aynasına, Kapatır kapıları, kilide kilit vurur. Dursa görecektir, görse bilecektir derdini ey dost… Ne durur, ne görür, perdeye perde vurur. O’ Karip, sana şahdamarından da yakın, kaçma ey dost, Gülü sahrada arar, sümbülü sularda kurur. İraz etme dön kendine kurtul, göçmeden ey dost, Bir yanda Tuba-yı cennet durur, bir yanda zakkum-u cehennem durur. 2007-07-15 Selahattin Cansız |