Berrecân
yağmurlar dindi Berrecân
ikindi indi ve yine üşüdü şair iki dağ arasına özlemin düştü yine Berrecân beyaz teninde pembelikler ama nâr-ı beyzalar akıyor gözleriden susuyor musun yani Berrecân kaçıyor musun en kolayına tutunarak yenilgilerin bu defa sus bu defa kaç kaderinden kaç Berrecân kanlı ve yırtık bir gömlekten kuyudan ve zindandan Berrecân yaz dedin ben şairim Berrecân yazarsam her dem yakışsın istedim sana yazarsam kendi aşkından utansın istedim Leyla oldu mu Berrecân böyle yarım böyle yaralı böyle yüzüstü bırakman bu aşkı şimdi nerdesin kendinden bile kaçmakla meşgulsün, biliyorum burda bak kuru ağaçlar bile çiçek açtı Berrecân anlıyor musun bu sensiz yetim kal/an şairi sensiz a’râftayım ar mı yoksa af makamı mı bilmiyorum ama her demde seni özlüyor şair ve seni ağlıyor nefesi gün/ahsız bir kız çocuğu gördüm güneşi ağlıyordu umudu yitik, umudu viran bir şehir sanki ben gibi umudu güneşte arıyordu garip lâ Berrecân koskocaman lâ illâsı yok sadece lâ en bitirilmeyen yerde bitsin ya git büsbütün Berrecân ya k/al ortası yok bu aşkın ortası infilâk iki dağ arasındaki özlemler- susuyor bir bir Berrecân dağ dedimse ben iki dudak diyeyim sen iki ayrı şehir anla nisandahazan2012 Zafer Şık |
ikindi indi
ve yine üşüdü şair
.............................
ve üşür şairler usta
hani gök kubbe dönsede bahara
biraz ayaza dönerken duygular
üşür bakışlar
hani olur ya
anlatmak istediğimizi anlatamayız aslında
biraz serin olmak lazım
bazanda yanmak gerek harda
ve şiiri anlamak için şiir yazmak gerek ya nasılsa
şairi anlamak için şairlik olmalı canda
.) usta saygımla