Nazlıcan
Gecem infaz doludur,
Gün ağarırken. Bakışlarında yargıladım, Seni nazlıcan. İlmigin en yağlısından, Ucunda pirsultan. Deniz mavide batık bir anka, Küllerinden doğacak gibi. Ve sen, Suskunluğuma asılı ümitsin, Alageyik aşkıyla bağlayan. Gözlerinde asılasım gelir ansızın, Nazımın İstanbul sevgisince. Al şafağında, Yırtık sevdalarını süpür, Bütün devrimlerin nazlıcan. Sarı saçlı adam gelmez artık, İnsanlık koynumda yılan. Kör kurşun canevimde gezinir, Ninnilerim yetim şimdi nazlıcan. Kınaya banık ümitlerim, Telli duvaklı gelin olmuş, Ağıtlar uğurlar albayrakla nazlıcan. Bir yanık türküyüm ben, Sol yanım hep acıyor, Yalnızlıgım içimde topallıyor. Kavruk başak ektigim ümitler, Sen gittin gideli toplanmıyor nazlıcan. Beyaz sayfalar karanlık kokulu, Otlarla bezenmiş. Suskunlugu asalet saydım, Kalemi kurşun bir şairim, Dillerim Lâl şimdi nazlıcan. |