)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-425-)(-)(-)(
*************************************************************************
Senin Elinden Uslanmadı benim divane gönlüm Şaştım nere gidem senin elinden Kadir bilmezlere kul ettin beni Şaştım nere gidem senin elinden Bir arı misali uçar gezersin Çiçeklerden bal şerbeti süzersin Reva mıdır beni böyle üzersin Şaştım nere gidem senin elinden Kendi bildiğine çalıp söyledin Sanki aşkın deryasını boyladın Ozan Rehberi’yi düşkün eyledin Şaştım nere gidem senin elinden *************** Ozan Rehberi *************** 15 Mart 1953 - 2 Aralık 1991. Divriği’nin Karakuzulu köyünde doğdu. Asıl adı Ali Metin’dir. Aşıklık geleneğini küçük yaşlardan itibaren büyüklerinden öğrendi. İlkokula gittiği yıllarda, İbrahim Eren’den bağlama dersleri aldı. Önceleri kendi köyünde daha sonra çevre köylerde çalıp söylemeyi sürdürdü. Aşık olduğu kızla birlikte olmasına izin verilmemesi üzerine duygu dünyasında yeni bir dönem başlayan Ozan Rehberi, 1970’li yılların ikinci yarısında Ankara’ya yerleşti. 1977 yılında üye olduğu Halk Ozanları Kültür Derneğine, 1978’de genel sekreter, 1980 yılında ise genel başkan seçildi. 1983 yılına dek Ozan Metin mahlasını kullandı. Ancak isim benzerliğinden dolayı Aşık Ali Metin’le karıştırılmasını engellemek için Ozan Rehberi mahlasını kullanmaya başladı. Türkiye’nin birçok yerinde katıldığı şenlik ya da yarışmalarda çeşitli ödüller alan Ozan Rehberi’nin şiirleri »Duygunun İncileri« adlı bir kitapta yayımlandı. Gerede’de bir trafik kazası sonucu öldü. Ankara’da toprağa verildi. ************************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-425-)(-)(-)( Ne sözden anlamaz haldan bilmezsin Şaştım deli gönül senin elinden Niye somurtursun niye gülmezsin Düştüm nere gidem senin elinden Deli ettin gönül sen beni deli Başımda estirdin poyrazı yeli Bir güzel peşinde ben yıllar yılı Koştum nere gidem senin elinden Mecnun’un izinden çölde yürüdüm O yarin gözünde tektim bir idim Sevda ateşinde yandım eridim Piştim nere gidem senin elinden Öğrettin sen bana mağrip maşribi Sanki derin kuyu görünmez dibi Bendini yıkan şu nehirler gibi Taştım nere gidem senin elinden Gideip viran ettin bahçe, bağları Böyle gelip geçti gençlik çağları Bende ferhat olup deldim dağları Aştım nere gidem senin elinden Sürdüm menziline sevda atını Tanı dedim sana sevdiğin tanı Elinden içince aşk şerbetini Hoştum nere gidem senin elinden Lüzumsuz,soldurdun gülü yaprağı Koparıp attın sen gönülden bağı Kendi ellerimle kara toprağı Eştim nere gidem senin elinden Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Güzeldi şiiriniz...