)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-424-)(-)(-)(
*************************************************************************
Sonra Gel Sevda mektubunu attım postaya Alırsan yüzüne sür de sonra gel Aşkın kemendiyle beni bağladın Seversen Mevla’yı kır da sonra gel Gezdirip arkandan gel beni yazma Gider güzelliğin kendini kurma Kaşların hilaldir saçların sırma Yakışır gerdana ör de sonra gel Bunca yıl Pünhani n’ettin neyledin Yıktık bu gönlümü viran eyledin Tez gelirim diye yalan söyledin Hakikat ikrarın ver de sonra gel **************** Aşık Pünhani **************** 1917-1998. Selim’in Aşağıkotanlı köyünde doğdu. Asıl adı Üzeyir Aziz Göktekin’dir. 10 yaşlarında Süphanazak köyündeki medresede ilk eğitimini aldı. Yaklaşık 13 yaşlarında aşıklık geleneğine ve şiire ilgi duymaya başladı. İlk ustası Aşık Dursun Cevlani’dir. Bağlama çalmayı ve geleneğe ilişkin ilk bilgileri de öğrendiği Cevlani ile birlikte bir süre yörede dolaşarak kendinin geliştirdi. Sonraki yıllarda Aşık Ali Bektaş, Posoflu Müdami ve Sosgertli Aşık Mehmet ile görüşerek birlikte çeşitli şenliklere katıldı ve değişik ödüller aldı. 10 yıl kadar öğretmenlik, değişik kurumlarda memurluk ve 8 yıl kadar köyünde muhtarlık yaptı. 1950’den itibaren Kars’a yerleşerek aşıklığa burada devam etti. Şiirlerinde değişik konuları işleyen Aşık Pünhani, usta malı söylemelerin dışında birçok aşık anlatısı ve makamı bilmekteydi. Şiirlerinin bir bölümünü 1972’de kitap olarak yayınladı. Kars’ta öldü ve orada toprağa verildi. ************************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-424-)(-)(-)( Gönül bahçemize sevdalar ektim Gir o sevdaları derde öyle gel Geleceksin diye yollara baktım Yürekten bir selam verde öyle gel Gönül sevdi ise çekmeye değer Hüzünle mutluluk kardeşmiş meğer Nerde buluşuruz diyorsan eğer Adresini bana sorda öyle gel Oysa ki sen bir alev,ateştin,kordun Bırakıp gitmekle kendini yordun Ölsem de ayrılmam senden diyordun Verdiğin sözünde durda öyle gel Kim demiş ki deli gönül uslanmaz Çile yağmurunda sanma ıslanmaz Gelirsen bu defa dönüşü olmaz Kafanı çok iyi yor da öyle gel Seni sevdiğimden şüphen olmasın Aklında bir soru falan kalmasın Dilerim bu aşka halâl gelmesin Bu defa gerçeği görde öyle gel İstersen bir tanem yeniden başla Ömür birliktedir baharla kışla Otur saatlerce yarını düşle Benli olan hayal kurda öyle gel Lüzumsuz bilmez mi can’ı,cananı Hayrolsun sevdanın o güzel yanı Mecnun’u çöllere düşürdü hani Leyla’nın izini sürde öyle gel Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |