“HUMA KUŞUNU” SÖYLETME..
BANA“HUMA KUŞU”NU SÖYLETME..
dağlarımın karı eridi bugün ey kavlimin şahidi kardelenim ak rengine sarı hüzünler düştü yüzümde açmadı gülücükler yine kederler hakim uzun zamandır türküler duraksadı dilimde söyleyemiyorum kaidesiz feryatdım anlamsız gelmiyorsun artık bir solukta olsun nefesime yapma...etme.... puhulara emanet ettirdin zikirlerimi bana “Huma Kuşunu” söyletme.. ayaz çatlağı dudaklarımdan kan sızıyor. iki elim başımın arasında uzaklara dalan gözlerim nasıl bitireceğini düşünüyor seni yüreğinde kalbim dargın olsada sana küsmüyor, kızmıyor, kıyamıyor bu ümitsiz sevda yolunda bıraktım artık sevgiye dair her şeyi kurşun yemiş bir yaralı kuş gibi yaralıyım, bomboşum gururdan içimdeki isyan dağ gibi birikmekte yapma...etme.... bak susmaların gölgesine saklıyorum kendimi bana “Huma Kuşunu” söyletme.. yollara düşüyorum hilalim sana geldikçe dolunay oluyor ümitleniyorum buzlarımı eritiyor sam yelleri gül tenin ürpermesin üşütmesin seni bensizlik ört omuzlarına çimen yeşili tül örtüleri şimdi sürgünüm gözlerinden nazarlara geldi kahverengiler vurgunun en ağırını yedim yüreğinden nefesin nefesime değmediğinden beri her şeyi unuttum gittiğin yoldan dönmeyeceksin biliyorum yapma...etme... bugün var olan rengi yarın görmek imkansız bana “Huma Kuşunu” söyletme.. Faruk KÜÇÜKTAŞ 22.04.2012 © |
Ya kuş, ya çiçek, ya böcek.
İyi de saadeti anlatan, bunu bilen insanlara hiç mi ad takılmaz. Hiç mi yaşanmışlıkların bir adı olmaz.
Onlar cennette uçardi mi Kemahli.
Demek herşeyin bir vakti zamanı varmış
Dünyada mekanınız güzel bir yürek, ahirette ise cennet olsun.
Gururlandım seçkiyle.
Büyük tebriklerimle üstad.
Şirin Kelebek tarafından 5/2/2013 1:23:09 AM zamanında düzenlenmiştir.