Acının İklimiAcının ikliminde unutulan dört mevsim, İlkbahar: Umut, Yaz: Aşk, Sonbahar: Hüzün, Kış: Ayrılıktı benliğimizde, kimi sevsem ve hangi mevsimde âşık olsam, adının çağrışımlarında kıyılar ararım limansızlığıma… Kuşatılmış bir Aşk’ın sabıkasında, hüzün çöker umutlarıma, rehnedilirim benliğim kimliksizleşir, sorgu suallerde adımı unutur, hüzün kuşanırım durmadan… Kıyısızlığıma yeni limanlar ararım durmadan, yeni keşiflere çıkarım zamanın evreninde senin kıyısızlığında yeni limanlar ararım yeni yangınlar yaşarım senin uzağında… Ne bu keşifler ne de bu kıyılar seni anlatabildi kimsenin bilmediği bir arayışta kaybettim kendimi senin hüznünde kapıldım geceye, güne senin hüznünde başladım her dem… Kıyılar fırtına doluydu, esir bir balıkçı teknesi kaybolmuştu denizde ben o balıkçı sen o tekne, ararken birbirimizi tam da orda zaman bitiyordu… |
...
Söküldü yine yüreğim
Yine başladı yağmur
Sicim sicim eğirip ipini
Yol boyunca hüznümü
Kova kova döktü mü
Adı üstünde '' Acının iklimi''
Yaralarını bir ömrün
Kesti mi, biçti mi, dikti mi?