GECENİN KOYNUNDA DEMLENİR HÜZÜNLER
yıldızlar gökyüzünü sardığın da
katran karası gecenin koynuna apansız hüzün girer karanlığın korkulu bakışları düşer gecenin üzerine sanrılar sarar dört bir yanı hatırı sayılır bir yalnızlık gelir çöker karşına en esrarengiz tavrıyla bütün direnmeler nafiledir artık inatlaşmalar çaresiz biteviye iç çekişler bitap düşer gecenin koynunda demlenir arsızca hüzünler boğaza dolanır okkalı bir yumru başucun da durur çersiziliğin celladı sol yana saplanır namert ince bir sızı itiraflar pişmanlıklar ardından doğumsuz bir sancı başlar sesiz çığlıklar yürek duvarlarında yankılar hükümsüzdür artık tüm direnişler gecenin koynun da arsızca demlenir hüzünler yenik düşer gece çaresiziliğin melanet hırkasını giydiği bu demde üşür üşür derinden hemde ince ince üşür med cezir mevsimi başlamıştır artık tufan boran karışık sarar her yanı alacasız zifiri bir karanlık kurulur ortaya yaşanmış yaşanmamış ne varsa dirilir ferman verilir en sağlam infazlar kesilir adaletin kestiği parmak acımaz denir bir ışık hüzmesiyle sarsılır o melun yalnızlık ve aralanır geceyi saran katran karası karanlık gecenin koynunda demlenir hüzünler ferhan erdoğan 28.08.2010 |
Hikmet YURDAER