ŞARLATANLARA!/Bir havayla oturup bilgisayar başına Yazmaya başlamadan üç kadeh parlatan var! Herkes insan olmuyor gelse de yüz yaşına Şâir adı altında bir sürü şarlatan var/ Kendisine sorarsan fiyakası ellidir! Üç beş argo sözcüğün üzerine yatan var Taş atar ya ne yolu, ne adresi bellidir Çalı dibi taşlayıp, ustalara çatan var Doğru söyleyenlere nedense gıcık kapan Ellere "bencil" derken kendi nefsine tapan Alkış peşine düşüp yanlış yollara sapan Bataklığa saplanıp çırpındıkça batan var Akordu şöyle dursun, kopmuş sazın telleri Bir oryantâl misâli kıvırırlar belleri Yalanla, iftirâyla hakir görüp elleri Hafif olan kendini en ağırdan satan var Böylelerinin işi sinsice tuzak kurmak Yapılması gereken bunlardan uzak durmak Bir merde yakışır mı merdi arkadan vurmak? Görün ki şakşak için işe hîle katan var Ben ki yolun başında yeni yetme bir çırak Henüz şâirlik bana yıldızlar kadar ırak Böylelere derim ki "çamur atmayı bırak" "Elleri yerersin ya senin de çok hatan var" /"Kimseye değil" diye kaçamak söz kullanmam Ne falda işim olur, ne yazı ne turada Gerekmez isim verip, üzerine çullanmam Onlar kendini bilir, muhâtaplar burada./ . |