Deniz
Saydamlık içinde mavi kanatlarıyla beliren sevgili
Mehtapla parlayan yüzün aydınlatıyor gecelerimi Dalgaların sırtında yükseliyor sesin, ışıldıyor tahtın Berraklığın örtüyor savrulan kederlerimi Mutluluk ahenginde şefkatli kollarınla karşılayarak Cennet bahçesinin sonsuzluk kapısını açar gibi Yosun kokusunda bulurum anlatılmaz esrarını Duruluğunda hissedilir ruhun, rüzgârın sükûnunda nefesin Hercai gözbebeklerinden bilirim aşkını, narını Lodosun oynak ritmiyle coşar beyaz eteklerin Martıların sevinç çığlıklarıyla, ihtişamınla gelirsin Cennet bahçesinin sonsuzluk kapısını açar gibi Kıyılarında hasretin son bulduğu kavuşmaların sevinci Derinlerinde tarihe ram olmuş batıkların hüznü Azametle gönülden gönüle sevdayı hissettirir Yalancı kıyamet sonrası ufuğun romantik bilinci Öfkeleri dindirir, kahırlı kalplere su serper tılsımın Cennet bahçesinin sonsuzluk kapısını açar gibi İçimde feyezan volkanik aşkının vurgunu var Bağrında bir rahmet ve bereket Allah’ın izniyle Enginlerinde ruhuma işleyen bir huzur duygusu var Yalnızlar rıhtımında kucaklayıcı büyük dostluğun Her daim hüznü dağıtan vefalı karşılaman var Cennet bahçesinin sonsuzluk kapısını açar gibi Sadettin Uysal |