Ağlamak Gün/ah mı ?
Gözlerimin kepenklerini indirmiyorum bu gece de,
Sabaha kadar açığım.. Monoton ağrılarım var üstelik göğüs kafesimde, Güneşle randevularım.. Alışığım yalnızlığa, En çokta şarkıların yol açtığı uykusuzluğa.. Uyku akıyor aslında gözlerimden donuk bakınca aynalara, Ama uyutmuyor görüntüm yalnızlığıma yansıdıkça.. Dalgın bir ruhla hayallere, benzettikçe seni gölgelere.. Göz pınarlarım kurudu iyice, yokluğunda kuraklaştım.. Toprak olsam bir kere bile gül veremem şimdi sana, Yüzüne baksam bile hiç gülemem hatta.. Buruştum işte, yaşlandım.. Boğdum yanaklarımı, gamzelerim kayboldu. Sustum, susadım. Gözyaşlarına da doyamadım, Tok bir acım yok; Gözlerim ağlamaktan bıkmadı.. Tutamıyorum kendimi.. Yine ağlayacağım! Ya da atlayacağım intihar denen bu uçurumdan ölüme.. Göz yaşlarım defalarca atlar ama biliyorum; Benim yerime de.. Ağlıyorum.. Oyuncağı elinden zorla alınan çaresiz bir çocuk gibi, Yalvarışla ’Lütfen o’nu bana geri verin’ der gibi, İçimi kusuyorum gözlerimle.. Farzet ki, sen de bir oyuncaksın işte.. Belki değiyorsun, Belki de boşuna; Gözlerimden dökülenlerin hepsi duygu israfı.. Şimdi söyle bana, Ağlamak gün/ah mı ? Ahmet Kastancı |